Kapı ardına kadar açıldı

Süper Lig kapısını aralama maçıydı, bırakın aralamayı kapı ardına kadar açıldı.
Bursaspor artık bilek gücü ve tecrübesi ile fark yaratmaya başladı. Adana Demirspor'un da bu fark karşısında yapacak bir şeyi kalmadı.
Artık takım ve tribün olarak açılan bu kapıdan emin adımlarla yürüme zamanının geldiğini de unutmamak gerekir.
Bunun geriye dönüşü yok.

Böyle bir hava içinde göz göre göre hata yapmak, insanın kendi yoluna kendisinin taş koyması gibi bir şey olacaktır. Telafisi ve affedilmesi çok zordur.
Mesela Özer.
Sarı kartını bile bile hakemin üzerine gitmek, "40 yıllık tecrübe" misali ile bağdaşmamaktadır. Gençlerin bir nebze olsun su götürür tarafı vardır ama, yılların adamı için asla. Özür dilemek de sadece ufak yollu acı bir tebessüm yaratır.
O kadar.
Özer'in hayati bir maç ve haftalarda takımını eksik bırakmaması gerektiği bilincine varma zamanı çoktan geride kalmıştır. Onun için olmadı Özer.
Aynı uyarılar Seleznov için de geçerlidir.
Hiç yoktan var edilen bu kadar emeği ve gelinen noktayı, "Bir tık"la yok etmek anlamındadır bu hareketler. 10 kişi kaldıktan sonra Adana Demirspor maçı 3-2 alsaydı, "Bir tık" olayı da gerçekleşmiş olmayacak mıydı?

HATAY İNİŞE GEÇEBİLİR

"Şans Bursaspor'dan yana" cümlesini artık otomatiğe bağladık.
Geçen hafta da Hatay'ın kendi sahasında yenilmesi, Erzurum'un zayıf Adanaspor karşısında puan kaybetmesi Bursaspor'a bir artı daha kazandırdı.
Hatay'da gündem taraftar-yönetici kapışması. Yöneticiler Akhisar önündeki yenilgiyi taraftar tepkisine bağlarken, "Taraftar kültürü yok" kelimesini kullanması, 2 tarafın arasını açtı. Bu yüzden Hatay'ın puan kayıplarına devam etmesi, normal bir sonuç olacaktır.
Yani Bursaspor için yeni artılar da yolda.