İşin tersine Eneramo, Grosicki, Aatif yardırdı, Batalla, Pinto, Belluschi donarak bakakaldı. Aslında “Asları çalışan taraf kazandı” da diyebiliriz.
Bursaspor’un pozisyon yaratma ve gol yollarındaki etkisizliği zorlu dönem öncesi dikkat çekerken, Pinto’nun hala havasına girememesi de bir başka Sivas gerçeğiydi.
Ya savunma?
Karda tipide pusulası çalışmayan askeri birlik gibi, topla bomboş buluşan Eneramo’yu buldurumadı, daha doğrusu göremeyip bomboş bırakarak gole davetiye çıkardı. Allah’tan ilk yarıda Harun kalesinde devleşti de, Sivasspor ilk dakikalarda farka gidemedi. Genç kaleci, Grosicki ve Erman’ın şutlarını harika uzanışlarla çıkarmasa, Ertuğrul Sağlam’ın maç öncesindeki iddialı sözlerinin mürekkebi kurumak yerine daha baştan donmak zorunda kalacaktı.
N’Diaye’nin gitmesi ile gözler yine Musa’da ama, o yine bildiğimiz Musa. Ancak, beraberlik golünde rakip defansın arkasına öyle bir pas çıkardı ki, herhalde hayatının asistini yaptı. Daha doğrusu kaleci Borjan topu ıskalayarak Musa’yı ön plana çıkardı.
Hakem Süleyman Abay ile Sivas’a karşı hiç kazanıyoruz gibi bir istatistik var ama, dün kendisine bir teşekkür borcumuz da var. Eneramo gole giderken kaleci Harun tarafından engellendi. Abay, penaltı ve kırmızı kart kararı verse kimseden gık çıkmazdı ve Fenerbahçe maçları öncesi önemli bir eksik olurdu.