Önce Fransa sonra Konya

Fransa’da yüksek vergiyi protesto için kulüpler ve futbolcular greve gitme kararı aldı.
29 Kasım-2 Aralık arasındaki 1.Lig ve 2.Lig maçları oynanmayacak. Daha önce sormuştum:
Avrupa’da (Gerçi Fransa dozunu fazla kaçırdı ama) futbolcular vergi verirken bizde niye vermezler, Türkiye onlar için neden bir kazanç  cennetidir? Bu durum Türkiye’deki vergi mükellefleri- ne haksızlık değil midir?
Her şeye el atan AKP, neden bu konuya da el atmıyor? Bu ülkede kazananlar niye bu ülkeye (Fransa’daki gibi değil ama makul bir oranda) vergi vermiyor?
Türkiye’ye gelen yabancıların verdikleri demeçler belli:
“Burası çok güzel. İnsanlar ve hava çok sıcak. Camiler var, yakın ilgi var. Şiş kebap çok güzel”
Burada da vergi konursa, bu söz- lerden eser kalır mı acaba?
Parayı bütünüyle cebe koyarsan, tabii etraf daha güzel gözükür.
İşin kötü yanı, vergiden geçtik, AKP bir de AB’yi öne sürüp yabancı futbolcu sayısını artırmadan yana çaba sarf ediyor. “Trilyonları kemiksiz götürenler az geldi, biraz daha çoğalsınlar” der gibi.

İŞTE O GÜNKÜ KADRO

Bizim müdür Süha Gürsoy’un dün güzel bir haberi vardı,”48 yıllık hasret”diye.
Doğrusu iyi yakalamış. Konyaspor ile yıllardır oynarız, orada galibiyet var mı, yok mu, hiçbirimizin pek dikkatini çekmez. Genelde hep Trabzon’daki maçla ilgilenilirdi. Neyse ki oradaki galibiyet özlemi de sona erdi.
Bursaspor, Konya’da sadece 1 kere galip gelebilmiş. O da 1965’te 2.Lig’de(Bugünkü 1.Lig).
Ben de merak ettim, o gün Konya’da oynayan ve 2-1 galip gelen kadro ile golleri çıkardım. İşte, hemen hemen yarım asırlık bir süreçte Konya’da tek galibiyeti alan kadro:
Yıldız-Müfit, Cengiz, Taner, Orhan, Vedat, Mesut, Hüseyin, K.Mustafa, Ersel, Erol.
Golleri de Konyasporlu Hikmet kendi kalesine ve K.Mustafa atmış.
Yalnız kadroya bakıyorum da tam 1.Lig(Bugünkü Süper Lig) ayarında. O takım, 1965-66’da şampiyonluğu kıl payı kaçırdı ama, 1 sene sonra Lig’e  çıktı. Hem de eze eze.