Pinto bu defa Semazen

Twente deplasmanda kazanır da, Bursaspor  kazanamaz mı?
İkisi de bayramlık gözdağı.
Ne kadar transfer yaparsa yapsın, ne kadar iddialı olursa olsun Kayserispor da bunu adet edindi.
Bursaspor’u görünce eli ayağı dolaşıyor, ne oynayacağını şaşırıyor. Timsah onların korkulu rüyası. Gerçi Bursaspor’un eksikleri olmasına rağmen oturmuş bir takım olarak topu da, oyunu da istediği gibi yönlendirmesi büyük avantaj. Etkili isimleri kadrosuna alan Şota’nın henüz gerekli düzeni kuramaması kadar,  Bursaspor’un sahanın her yerindeki pres başarısı da önemli bir etken.
Buna “Pasla uyuttu, presle bayılttı” da diyebiliriz. Yeşil-Beyazlıların 10 kişi kalması bile Kayseri’ye dirilme fırsatı vermedi.
Kayseri kalecisi Ertuğrul ve defansının yan toplardaki zaafını Ozan İpek ve Sestak birer kere kullanabildi. Ozan’ın ki ise kale çizgisinde Khizanishvili’ye takıldı.
Pinto, rakip savunmaların baş belası. Ne zaman ne yapacağı, nasıl vuracağı belli olmuyor. Şilili bu defa semazenliğe soyundu ve dönerek ters köşeye vurdu. Herkesin  seyrederken bile gözleri şaşı, beli kırmalı oldu. “Takım oyunu” diyoruz, ama kaleci Carson’ı da unutmamak lazım. Yine kritik bir kurtarışı var. İlk yarıda Berkay’ın 25 m’den gollük şutunu çıkarırken, maçın kırılma anının tasarım ustasıydı sanki.  
Çok basit sarı kartlar gördü, Hakan Aslantaş, Musa ve İsmail Haktan. Bu da takım açısından önemli bir hata ve arkasından yok yere kırmızı geldi.