Timsah biliyor malın iyisini

Kupa'daki flaş sonuçtan sonra, Bursaspor'un 4 Eylül'den ziyade Sivas Kongresi’nin tarihi binası ile ilgileneceğini tahmin ediyorduk ama, "Eyvah, hakem maçı bir an önce bitirse" diyeceğimiz aklımızın köşesinden bile geçmiyordu.
Çünkü Bursaspor'un umursamazlığı, Sivasspor'un ise hırs yapması sonucu ortaya çıkan ortak yapım, skoru az daha 6'ya getiriyordu.
Maçın kırılma anı gibi gözüken Pinto'nun kafa golünün arkasına asla sığınmamak lazım. Elini rakibin omuzuna koyan Pinto'ya Süleyman Abay faul verebilir. Ancak, Bursaspor 1-0 öne geçse dahi, bu savunma rezaleti, 4-1 hatta 5-1'i bile getirebileceğinin garantisini çoktan vermişti.
Bunda hiç kimsenin şüphesi yok.
Sağdan-soldan gelen yan toplar, 4'lü savunmanın önünden elini kolunu sallarcasına geçerse, sadece rakipten değil Adem'den bile Sivas adına orta gelirse, tek başına dalan Eneramo, Grosicki ve Rajnoch hiçbir müdahale görmeden rahatça toplara vurursa, aynen Vodafone reklamı gibi, kırmızının altında böyle ezilir Bursaspor.
Yavuz Özkan ne yapsın?
Hiç olmazsa kurtardığı penaltı ile rezaleti 4'te kesti. İlk 11'de şans bulan genç Mehmet Sak'ın daha dikkatli ve daha mücadeleci olması gerekirken o da umursamaz havanın girdabına kapılıp gitti.
3 günde bir zikzak çizmekten başımız döndü doğrusu:
Önce Antep şoku, ardından Sivas patlaması, sonra da bozgun.  Bir artı 18, bir eksi 118.
Bizler de ne yazacağımızı şaşırdık ama ne olursa olsun Bursaspor'un artık kendini Kupa'ya sakladığı kesin.
O da biliyor malın iyisini.