UEFA nerden çıkardı bu yeni ligi?

UEFA'da yeni yeni kupalar, ligler icat edilse bile belli ki bizim Milli Takım pek bir varlık gösteremeyecek.
Hatta Kaymakamlık Kupası düzenlense de.
Lucescu kalır veya gider. Önemli olan Milli Takım'da eskilere ve yaşanan rezaletlere bir daha fırsat vermemek. Gençlerle yola devam etmek.
Evvelden saha içi de kötü, saha dışı da kötüydü.
Şimdi hiç olmazsa saha dışı temiz kalıyor. Utanıla-cak şeyler yaşamıyoruz. Tek kâr bu.
Evet, UEFA Uluslar A Ligi, B Ligi vs.derken bu maçlar kasım ayında da oynanmaya devam edecek. Bizde de "Ah'lar vah'lar, yine yenildik" serzenişleri bu yeni lig ile sürüp gidecek.
Aslında UEFA nerden çıkardı bu yeni ligi?
Zaten Milli Takım'dan dertliydik, şimdi derdimize dert ekledik. Kulüplere ve futbolculara da ekstradan yeni yükler bindi.
Ne güzel her hafta lig maçlarımız oynanıyordu. Heyecan, konsantrasyon hız kazanmıştı. VAR'sız da, yoksuz da olsa kendi kendimize yuvarlanıp gidiyorduk. Uluslar Ligi araya bir kara kedi gibi girdi, işin şevkini kırdı. Kendi ligimiz daha işin başında ve en heyecanlı yerinde eylül, ekim ve kasım olmak üzere 3 defa gereksiz ara veriyor.
Hem de tadı, tuzu kaçıran, pişmiş aşa su katan ara.
UEFA'daki arkadaşlar;
Hiç başka yapacak işiniz yok muydu?

YA TERİM YA YILMAZ VURAL

Milli Takım başarısız olunca ilk önce gündeme getirilen 2 isimdir, Fatih Terim ve Yılmaz Vural.
İstanbul medyasının işi bu olur daima.
Hele Yılmaz Vural sadece bu günlerde hatırlanır. İşin en kolay yanıdır.
"Türk futbolunda yerli futbolcu çıkmıyor"a paralel olarak, "Teknik adam da çıkmıyor" der gibi.Bu kadar daralan veya daraltılan bir piyasada, zorla 2-3 isme mahkum edilmek, diğerleri üzerinde durmamak, gerçekten futbolumuza ihanet olmuyor mu?