Yeni kampanyanın en zor yanı

Menemen yenilgisi ve kötü futbol, Bursaspor'da durumu zorlaştırmaya başladı.
Eğer Yalçın Koşukavak'ın 500 bin TL'lik tazminatının üstüne bir de son 2 haftada 6 puanlık kayıp eklenirse hiç de iyi olmayacak.
Herkeste merak uyandıran konu şu:
"Bursaspor maddi açıdan bu kadar zorda iken, 500 bin TL'lik bir yükün daha altına neden girildi. Bir tarafta Bursaspor'a destek kampanyası düzenlerken, diğer tarafta tazminat ödemek mantıklı bir iş mi?"
Evet, Bursaspor yönetimi bu hatayı bakalım nasıl izah edecek, yardım konuşmalarını yaparken.
İbrahim Üzülmez'in 1-2 günde sahadaki işleri düzeltmesi beklenemez ama, bahane üretmeden çok çalışması gerektiği de ortada.

ZORLU'DA BİR TOPLANTI DAHA

Süper Lig'de bir derbi daha geride kaldı ve kural yine değişmedi.
Hakem kavgası, sürtüşmeler, suçlamalar yine futbolun önüne geçti.
Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın, "Fenerbahçe daha çok istedi, biz istemedik" şeklindeki sözleri aslında maçın da özeti ama bunun üzerinde duran yok.
Varsa yoksa hakemdi VARdı.
Çünkü oyunun! bu bölümünde sayfalarda ve ekranlarda bol izlenme bol ilgi var. Sanki karın doyuracakmış gibi, sanki batık futbola faydası olacakmış gibi. Bu ortamı yaratanlar ise genelde yöneticiler. Önce bu çekişmelere sebebiyet verecek fitili ateşliyorlar, sonra da "Yangın vaaar" diye ilk onlar bağırıyorlar.
Mesela Zorlu Center'daki gereksiz buluşma.
Nihat Özdemir, Ali Koç, Zekeriya Alp, ister Riva olsun isterse Levent olsun TFF çatısı altında oturmak varken ne işleri vardı Zorlu'daki özel büroda? Konuştukları inşaat işi, elektrik işi değil ki. Ne dedi bu toplantı için Ali Koç:
"Bizim ciddi rahatsızlıklarımız vardı"
Hakemler üzerinden bu kadar kapalı ve gizli kapılar ardında görüşme yapmak demek, bir yönden de fitili ateşlemek değil mi? Ardından gelen derbide hakem hataları da olunca bu defa Beşiktaş bastı feryadı,"Yangın vaaar" diye.
Şimdi merak ediyorum;
TFF Başkanı Nihat Özdemir, bu defa Zorlu'nun bir başka bölümünde, Beşiktaşlılar ile de gizli bir toplantı yapacak mı?