Yeni liste ve yeni yapılanma

 2010'daki lig şampiyonluğundan sonra büyük paralar ve şöhret kazanan Bursaspor'da Başkan İbrahim Yazıcı ile birlikte yeni bir dönem daha başlayacak.
Günün gerçeği ise, bu yeni dönem öncesi hem içeride hem de dışarıda Yazıcı ve Bursaspor'un, mali-hukuki yönlerden sıkıntılı olması.
Ben yeni kongreye ve dün verilen yeni listeye bu yönden bakmak istiyorum. Çünkü, artık bıçak kemiğe dayandı.
Hepimiz biliyoruz.
UEFA mali disipline büyük önem vermeye, konuları sürekli takibe almaya başladı. 2013'te ise bu takibe, gelir-gider dengesi de gidecek.
Yanlış yapana af yok. Çünkü, UEFA kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Yarın belki daha ağır kararlar çıkacak.
Dolayısıyla kulüpler yeniden yapılanma mecburiyetinde. "Herkes kendi kapısının önünü süpürmeli" gerçeğinden yola çıkarak, bu kadar badireler atlatan Yazıcı'nın ben hala "Yeniden yapılanma" ile ilgili bir çalışma içinde olduğunu göremiyorum.
Çünkü yeni listeye bakıyorum, "Yeniden yapılanma"ya yatay geçiş yapacak bir tane isim bulmak mümkün değil. Aynen 80'li 90'lı yıllarda olduğu gibi kaçarken-koşarken yapılan, "Para verir mi, vermez mi?" sorguları ön plana çıkarılan kulis kargaşalarının bir tekrarı bu.
UEFA olayları ile ilgili mali ve hukuki çalışma yapabilecek, gerektiğinde profesyonelce "Planlama-müdahale"lerde bulunabilecek isim veya isimlere niye görev verilmedi?
Artık bunların zamanı değil mi?
Keşke yönetimde bir profesyonel olsaydı da para vermeseydi ama uyarıları ile de UEFA'dan 200 bin euro ceza da gelmeseydi. Bu para dengesi bile bir hizmet değil mi?
Divan toplantılarında dahi para ile ilgili bir şey soruldu mu, ortalık karmakarışık oluyor.
UEFA'daki son gelişmeler üzerine Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetici Öztürk Yazıcı bile "Gelişmeler ve takip benim dışımda" diyor. Hatta dışarıdan o ana kadar bilinmeyen bir isim ortaya çıkıyor."Biz işi karıştırdık, sen hallet" cinsinden.
UEFA Tahkim ve CAS olayları devam ederken Bursaspor'da her gün yeni bir avukat, yeni bir görüş, sayfaları ekranları dolduruyor.
Yunus Egemenoğlu bile,"Ben orada çarpışırım" diye son anda göreve talip oluyor.
Neden?
Cevap basit:
Bursaspor'daki düzen hala Osmanlı usulü.
Buna bir son vermek gerek, ama ne zaman?
Ben bunları sadece spor yazarı olarak değil, Bursaspor kongre ve Divan Kurulu üyesi olarak da yazmak zorundayım.