'Bursa marka üretmeli, fasonculuk her yerde yapılır'

Bursa Ticaret Borsası (BTB) 4 yıl sonra 100'üncü yaşını kutlayacak. 11 Eylül 1924 yılında Bursa Zahire Borsası adı altında kurulan BTB'de 2013 yılında tarihi bir değişim yaşandı ve 40 yıl süren Rıza Aydrın yönetiminin ardından başkanlık koltuğuna Özer Matlı oturdu.
İkinci döneminde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyeliği'ne de seçilen Özer Matlı, geçen ekim ayında göreve geldiğinden beri en kapsamlı basın toplantısını gerçekleştirdi.
Matlı ve yönetimi son haftalarda medya kuruluşlarının temsilcilerini borsanın Doğanbey'deki sivil mimarlık örneği binalarında ağırlayarak, bu açılımını sürdürerek, Bursa ile ilgili önemli mesajlar veriyor. Matlı'yı ayrıca Bursa ile ilgili önemli toplantılarda daha fazla görmeye başladık. Bunlardan biri de BEBKA'nın desteği ile yürütülen 'Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi' toplantısıydı.
Matlı, isim vermese de önümüzdeki günlerde Bursa'da uzun yıllardan beri kültür sanatla ilgili önemli işlere imza atan bir kurumun başına gelebileceği sinyalini de verdi. Sönmez Medya olarak gerçekleştirdiğimiz ziyaretin ana konusu da borsanın faaliyetleri ve Bursa vizyonu oldu. BTB, her geçen gün büyüyen bir kuruluş. Matlı döneminde, işlem hacmi sıralamasında 30'lu sıralardan Bursa'nın plakası olan 16'ncı sıraya yükseldi.
Sohbet, Matlı'nın 50 yıllık hayali olan Türkiye Ürün İhtisas Borsası ile başladı. Ticaret Bakanlığı TOBB ve aralarında Bursa'nın da bulunduğu 30 ticaret borsasının ortaklığıyla kurulan 100 milyon lira sermayeli Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nda elektronik senetler üzerinden hububat, pamuk, baklagiller, fındık, Antep fıstığı kayısı, zeytin, kuru üzüm gibi ürünlerin işlemlerinin yapılması hedefleniyor.

Daha önceki açıklamalarıyla gündem olan TEKNOSAB ile ilgili değerlendirmesini Matlı'ya bir kez daha sorup açıklığa kavuşturmak istedik.
Soruya, 'Yatırım yapılmasına karşı değilim. Benim şahsi olarak hiçbir kurumla sorunum yok' sözleriyle yanıt veren Matlı, bu konudaki çekincelerini de anlattı. Biraz özetleyerek bunları sıralayayım:
Bursa birinci lige çıkmış bir kent artık markalı, katma değer elde edilecek üretim yapmalı. Fasonculuk her yerde yapılabilir. Kayseri'de de doğuda da binalarda gerekli izolasyon sağlanarak yapılabilir. Tarımın yapıldığı ovanın ortasında yapılmasını doğru bulmuyor.
İkinci çekincesi; birinci derece deprem bölgesinde 80 bin kişinin çalışacağı sanayi tesisi yapılacak. Peki, çalışanların aileleriyle oluşacak toplam 500 bin kişiyi hangi planlanmış şehirde oturtacaksınız? Şehir gerçekten bunu mu istiyor? Çin bile değişti. Biz Çin'in eski haline mi gelmek istiyoruz.
'Şehirle benim derdim var. Ben hesap sorma noktasında değilim. Vali değilim hakim değilim' diyen Matlı, bir sitemini de tekrarladı:
'Kimler aldığını bilmiyorum. Kardeşim meclis üyesi o da bilmiyor. Kimse bilmiyor. Bunun sorulması lazım. Hep beraber sormamız lazım şahsi sorunum değil. Benim öyle bir derdim yok. Karacabey'de arazim var. Organizenin gelmesini alkışlamam lazım. Öyle değil mi?'
Önerisi ise Bursa'nın bir masa etrafında toplanıp, gelecek vizyonunu belirlemesi...

'HIZLI TREN İLE İLGİLİ BANA BİR TALEP GELMEDİ'

Bursa'nın son yıllarda en çok tartıştığı ve konuştuğu konu hızlı tren. Matlı'ya bu konudaki görünüşünü de soruyoruz, yanıtı ise şaşırtıcı:
'TOBB yönetim kurulu üyesiyim. Konuyu biliyorum ama benim kurumlarımdan bana böyle bir talep gelmedi. 'Özer, sen ordasın bunu takip ediyor musun?' diye sorulmadı.'
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin en aktif insanlarından biri olduğunu hatırlatan Matlı, şöyle devam etti:
'Süreci de kavga etmeden iyi bir şekilde götüren birisi. Üslup yönünden eleştirebilirsiniz. Ancak gerginleşmenin kimseye faydası yok. Bugün sevseniz de sevmeseniz de Rifat Bey'in bir gücü var. Çalışan bir kurum. Bu kurumla ilişkileri geliştirmek konusunda ortak çalışsak daha fazla fayda olur'

BURSALI SANATÇILAR DAVET EDİLECEK

Özer Matlı'nın dikkat çektiği konulardan biri de Bursa'nın işçi kenti olarak değerlendirilmesi. Oysa Osmanlı'ya başkentlik yapmış Bursa, derin köklere sahip bir kültür ve tarih kenti. Bursa'nın yetiştirdiği sanatçılar, alanlarında söz sahibi olan kimseler. Bunlara yeterince önem verilmiyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursalı sanatçı Fettah Can'la görüşen Matlı, önümüzdeki günlerde İstanbul veya başka kentlerde yaşayan sanatçıları Bursa'ya davet edecek. Bunu büyükşehir belediyesi ile ortak proje ile gerçekleştirerek yapmak istediğini kaydeden Matlı, 'Hepsi bizim değerimiz. Gönüllerinin alınıp, şehir olarak görevimizi yapmamız gerekiyor' dedi.