Bursalı gazeteci Afrin'de tarihe tanıklık etti

Güneydoğu'daki gazetecilik yıllarındaki deneyimlerimden bilirim. Habere ulaşmanın en önemli unsuru nerede ve ne zaman bulunulması gerektiği.
Bazen şansın da yaver gitmesi gerekir. Ama siz orada değilseniz şansınız olsa bile bir anlam ifade etmez.
Bursa'nın deneyimli gazetecilerinden İHA Bölge Temsilcisi İhsan Altıkardeş, Afrin'de terör örgütlerine karşı sürdürülen Zeytin Dalı operasyonunda tarihe tanıklık etti. Bölge temsilcisi dediğime bakmayın Altıkardeş, halen İstanbul'da İHA'nın üst düzey yöneticiliğini yapan ağabeyi İrfan Altıkardeş gibi muhabirlik ruhunu asla kaybetmeyenlerden.
Operasyonu izlemek üzere İHA, deneyimli olan Bursalı gazetecileri görevlendirdi. Önce Refik Fidan ardından Uğur Uslubaş, birbirinden güzel fotoğraflar çeken Samet Doğru ve Mesut Alan operasyon bölgesinde görev yaptı. Bu arada yine Bursalı olan Orhan Akın da İHA'nın Gaziantep Temsilcisi olarak bölgeden ayrılmadı.
Refik Fidan 50 gün bölgede görev yaptı ancak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu birliklerinin Afrin'e girişini görüntülemek ve haberini sunmak İhsan Altıkardeş'e nasip oldu. Operasyonun 58'inci gününde, zırhlı birlikleri ve kanton binasına Türk Bayrağı'nın çekilmesi fotoğrafları ve haber anonsu İhsan Altıkardeş'e aitti. Bu görüntüler o kadar değerliydi ki şimdiden birçok programın girişlerinde yer almaya başladı bile.
Afrin'deki tanıklığının ardından Bursa'ya dönen İhsan Altıkardeş'e yaşadıklarını sorduk. O da anlattı.
57'nci günde, artık Afrin'e girileceği haberini alan Altıkardeş, Suriye topraklarına giriş izni verilmediği için Azez'de haber yapacağı iznini kopararak, ÖSO birlikleriyle buluştu. Gece 03.00'te artık Afrin merkezine 3 kilometre uzaktaki ÖSO birlikleriyle beraberdi. Bin 500-2 bin kişilik ÖSO birliği sabaha karşı 07.00 sıralarında Afrin'e girdi. Altıkardeş de onlarla birlikteydi. Ancak, verilen söz üzerine TSK açıklamadan haber yapılmayacaktı. ÖSO'nun ardından Mehmetçik, özel kuvvetleri ve zırhlı birliklerle ilçeye ulaştı. Bu sırada İhsan Altıkardeş'in anonsundaki heyecan görülmeye değerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çanakkale'deki açıklamasının ardından yayın için izin çıkınca Altıkardeş'in görüntü ve fotoğrafları hemen hemen tüm yayın organlarında yer almaya başladı.

Cinderes'teki görüntüyü Afrin'de çekme heyecanı

Bölgeye gitmeden Cinderes'e Türk Bayrağı'nın çekilmesi görüntülerini izleyen İhsan Altıkardeş, Afrin'de aynı duyguyu yaşamak istemişti. ÖSO birlikleriyle buluştuğu gece heyecanla o anı beklediğini anlatan İhsan Altıkardeş, ' sabahın ilk ışıklarıyla kente girdiğimde dualarım kabul olmuştu' dedi.
Operasyonu sorduğumuz İhsan Altıkardeş'in bu konudaki değerlendirmesi de anlamlı. TSK ve ÖSO'nun Afrin'de Türkiye'den gelen gönül desteği ve teknolojiyi de kullanarak kahramanlık destanı yazdığını belirten Altıkardeş, bölgedeki en büyük tehlikenin de terör örgütünün döşediği mayın ve patlayıcılar olduğunu söyledi.
Altıkardeş'i bu gazetecilik başarısından dolayı kutluyoruz.

Balığı görmeden sezon sona erdi

Balıkçılıkta belkide son 10 yılın en verimsiz sezonlarından biri yaşandı. 1 Eylül'de başlayan av sezonu nisan ayında sona eriyor. Sezon başladığında aslında ümit vardı. Gözlemler sezonun iyi geçeği yönündeydi. Ancak beklenen olmadı. Ne palamut akını gördük, ne lüfer. Hadi bunlardan vazgeçtik hamsinin bile kilosu 20 liradan satışa sunuldu. Balıkçının yüzünü bir nebze olsun güldüren ise sardalye oldu.
Peki, balıklar nereye gitti ve verimsizlik neden kaynaklandı?
Gemlik ve Bandırma'daki balıkçılara göre, iklim şartları ve deniz suyunun soğumaması en büyük etken. Yani işin özeti iklim değişiklikleri, soframızdaki balığı da vurdu.
Sonuçta balıkçı 'Vira Bismillah' demek için 1 Eylül'ü bekleyecek. Rastgele!