Büyük soru: Okullar açılacak mı yoksa uzaktan eğitime devam mı?

Koronavirüs salgının Türkiye'de görülmeye başlamasıyla birlikte tedbir amacıyla ilk kapatılan yerlerden biri de okullar olmuştu. Ardından uzaktan eğitim dönemi başladı.

Bugünlerde önce telafi eğitimi ardından da normal öğretimin başlaması hazırlıkları yapılıyor.

Salgının yeniden tırmanışa geçtiği bugünlerdeki en önemli sorulardan biri;

Okullar açılacak mı yoksa uzaktan eğitime devam mı?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçen öğretim yılı verilerine göre, örgün eğitim alan okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 18 milyon 108 bin 860 öğrenci bulunuyor. Bu kurumlarda görev yapan öğretmen sayısı ise 1 milyon 77 bin 307.

Konu toplumun büyük bir kesimini direkt veya dolaylı olarak etkiliyor.

Yurt dışındaki örneklere baktığımızda ise salgını kısmen de olsa kontrol altına alan Almanya'nın iki eyaletinde okullar açılır açılmaz yeniden kapandı. Gerekçesi ise iki okulda öğretmen ve öğrencilerde korovirüs vakasının tespit edilmesi oldu. Aynı durum bir süre önce İsrail'de de yaşanmıştı.

Ülkemizde de önce özel okullar, 31 Ağustos'ta da devlet okulları 3 haftalık telafi eğitimi için kapılarını açacak.

Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Özkan Rona'ya son gelişmeleri sorduk. O da yanıtladı.

Milli eğitim Bakanlığı'nın sunduğu formüller arasında en çok konuşulanın hibrit model olduğunu dile getiren Rona'ya göre, bu sistemle sınıfların yarıya indirilerek, öğrencilerin okulda bulunma sürelerinin azaltılması hedefleniyor. Ancak Bursa gibi derslik açığının bulunduğu illerde bunu uygulamak mümkün görülmüyor.

Geçtiğimiz günlerde Bursa Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger'in milletvekillerini yaptığı sunuma göre, Bursa'da halen normal eğitim için 2 bine yakın derslik açığı bulunuyor. Derslik sıkıntısı nedeniyle sınıflardaki ortalama mevcutlar yüksek olduğu için öğrencileri üçe bölmek gerekiyor. İkili eğitimde öğrencileri üçe böldüğünüzde 6 gruba ders vermek zorunda kalınacak.

Ayrıca sınıflarındaki sosyal mesafenin korunması, her öğrenciye günde iki maske verilmesi ayrı bir zorluk. Sadece Bursa için konuşursak 500 bin öğrenci ve 100 bin öğretmene her iki maske verdiğinizde günde bir milyon 200 bin maske sayısına ulaşılıyor.

Okullarda, ücreti okul aile birliklerince ödenen bir görevli bulunuyor. Tek görevlinin her ders veya grup sonrası temizliği yapması oldukça zor.

Bursa'daki okullarda eğitimin başlaması için henüz hiçbir hazırlık yapmadığını öne süren Rona'ya göre, bu şartlar altında örgün eğitimin başlaması zor görünüyor. Ancak, yoğunluk yaşanan Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gürsu dışındaki ilçelerde ise örgün eğitim için öğrenci sayıları uygun. O yüzden Milli Eğitim Bakanının daha önce açıkladığı gibi her ilin şartlarına göre, uygulamalar getirilebilir.

RONA: ALTYAPI GÜÇLENDİRİLMELİ

Eğitim-İş Sendikası, 5-12 Mayıs tarihleri arasında 17 ilçedeki kamu okullarında çalışan 1426 öğretmen ile bilişim araçlarını kullanarak 'Uzaktan Eğitim Sürecinde Öğretmen ve Öğrencilerin Karşılaştıkları Güçlükleri' araştırmıştı.

O araştırma sonuçlarını hatırlatmakta fayda var.

Araştırmaya göre, Bursa'daki her 100 öğrenciden 25'i EBA TV izlemenin dışındaki eğitim süreçlerine düzenli olarak katıldı. 100 öğrenciden 19'unun evinde ya internet bağlantısı yok ya da yeterli data kullanım hakkına sahip değil. Yine her 100 öğrenciden yalnızca yüzde 21'nin canlı derslere katıldığı araştırma sonuçlarına göre, ekonomik olanaksızlıklar öğrencilerin büyük çoğunluğunun uzaktan eğitim sürecinden uzak kalmalarına neden oldu. Eğitime ulaşmadaki fırsat eşitsizliği daha fazla derinleşti.

Özkan Rona, okulların açıldıktan kısa bir süre sonra kapanma ihtimalini yüksek gördüğünü ifade ederek, 'ufukta yeniden uzaktan eğitim görünüyor. Araştırmamızda da ortaya çıktığı gibi bunun altyapısının güçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle interneti, tablet ve bilgisayarı olmayan öğrencilerin bu imkanlara kavuşturulması lazım' dedi.

Uzaktan eğitimin hiçbir zaman yüz yüze örgün eğitimin yerini alamayacağının da altını çizen Rona, öğrencilerin büyük kayıplar yaşadığına da vurgu yaptı.

BURSA'DAN GÜZEL BİR HABER

Koronavirüsün ilk aylarında evde kal çağrısına uyanların yararlanmaları için dünyanın ünlü müze, sergi salonları internet üzerinden ücretsiz olarak açılmıştı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi de geçen yıl 1 milyondan fazla yerli ve yabancı ziyaretçi tarafından gezilen müzelerinden 6'sını sanal ortama taşıdı.

Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, Bursa Kent Müzesi, Hünkar Köşkü Müzesi, Enerji Müzesi, Göç Tarihi Müzesi, Kuran ve El Yazmaları Müzesi ile Tekstil Sanayi Müzesinde çekimler yaptırılıp, 3 boyutlu olarak dijital ortama aktardı.

Bu sayede vatandaşlar evlerinden veya bulundukları yerlerden www.bursa.bel.tr/sanalmuze adresi ve BursaCepte mobil uygulamasından müzeleri gezebilme, müzedeki resimler ve materyaller hakkında bilgi alabilme imkanına kavuştu.

Bu arada, yıllık izne ayrılacağım için bir süre yazılarıma ara vereceğim. Koronavirüs yüzünden öyle büyük tatil planlarım yok ama uzun süredir görmediğim Güneydoğu'ya gitmeyi planlıyorum. İzin dönüşü izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Görüşmek üzere....