Çevikel, TÜGİAD'ın üçüncü Bursalı başkanı olmaya aday

Türkiye'nin ilk ulusal ve tek uluslar arası genç iş adamları derneği olan TÜGİAD, genç iş insanlarının liderlik vasıflarını, sosyal sorumluluk ve hedeflerini geliştirmek ve kamuoyunda genç iş dünyasının sesi olmak amacıyla 1986 yılında kurulmuştu.

Türkiye çapında 120'si kadın 870 üyesi bulunan TÜGİAD'ta, inşaat, tekstil, dış ticaret, otomotiv ve yedek parça, turizm, yiyecek, mekanik ve diğer metal ürünlerin imalatı gibi 60'dan fazla sektörü temsil eden, ortalama 35 yaşındaki iş insanlarından oluşuyor.

TÜGİAD üyeleri, yıllık 15 milyar dolarlık ihracat ve yıllık 23 milyar dolarlık ithalat ile ağırlıklı olarak dış ticaretle uğraşıyor.

Kurulduğu günden beri Türkiye ekonomisinin kalbinin attığı Bursa'nın dernekte ağırlığı bulunuyordu. SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, 1999-2002, Murat Coşkunkan da 2010-2012 yılları arasında genel başkanlık yaptı.

Sonbahar aylarında genel kurul yapacak olan TÜGİAD'ın genel başkanlığı için yeni dönemde halen genel başkan yardımcılığı ve DOSABSİAD Başkanlığı görevini yürüten Nilüfer Çevikel'in adı ön plana çıkıyor.

Çevikel, Bursa'nın son yıllarda öne çıkan başarılı iş insanlarından biri. Ekonomi ve sosyal alandaki girişimleri yanında, ortaya koyduğu proje ve görüşlerle gündeme gelen Nilüfer Çevikel, koronavirüs sürecinde DOSABSİAD daki fabrikaların işçi çıkarmayacağı açıklaması ile kamuoyunda ses getirmiş, bu öneri daha sonra hükümetin aldığı tedbirler arasında yer almıştı.

Genel Başkanlık konusunda Çevikel'in ismi üzerinde uzlaşma sağlandığı da gelen bilgiler arasında. Çevikel, seçildiği taktirde derneğin ilk kadın başkanı olmanın yanı sıra Bursa'dan çıkan üçüncü başkan da olacak.

Başarılar diliyoruz...

KİM KORKAR HAİN KORONADAN...

Son iki bayramını da üzerimize kabus gibi çöken koronavirüs gölgesi altında geçirdik. Ramazan Bayramı'nı sokağa çıkma yasağı getirildiği için kısmen de olsa en az hasarla atlattık.

Ancak Kurban Bayramı için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. İnsanların davranışları birden bire virüsün Türkiye'de ilk görüldüğü 11 Mart öncesine dönmüş gibi.

Ülkenin dört bir yanından özellikle tatil yörelerinden haber ajansları aracılığıyla akan fotoğraflara baktığınızda bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Bursa için de aynı şeyler geçerli. Önceki gece Küçük Kumla ve Mudanya yönünden Bursa'ya olan trafik gece yarısına kadar devam etti.

İnsanlar yollarda, plajlarda, piknik yerlerinde adeta koronaya davetiye çıkarır gibi dolaşmaya devam ediyor.

İnsanların nasıl hareketli bir bayram geçirdiklerinin en iyi göstergelerinden biri de bayram trafiği ve trafik kazaları. Bu bayramın insanların mobilize olmalarıyla ilgili koronasiz bayramlardan farklı yok. İçişleri Başkanı Süleyman Soylu, dün öğle saatlerinde açıkladı. Arife gününden beri trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin sayısı 45'e ulaşmış.

Maske, sosyal mesafe, hijyen kuralları hak getire...

Bunun acı faturası bir hafta içinde Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı rakamlarla önümüze gelecek.

Umarım ağır bir fatura ödemek zorunda kalmayız....

GÜZEL VE ÇİRKİN; İKİ BAYRAM MANZARASI

Kurban Bayramı'nda televizyon ekranları ve sosyal medya biri güzel diğer ise insanlık dışı iki görüntüyü tartıştı.

Güzel olanıyla başlayayım...

Yer; İzmir'in Menderes ilçesi. Yaz aylarının klasik görüntüsü; ormanlar yanıyor. Bir yandan orman ekipleri müdahale ederken, diğer yandan vatandaşlar yangını söndürmek için canla başla çalışıyor.

Ve ekrana düşen görüntü; iki kişi üzerlerindeki gömleklere toprak doldurarak, yangını söndürmek istiyor. Bir bölümü gömleğinde, bir bölümü avuçlarındaki toprağı alevleri durdurmak için kullanıyor.

Ülkesindeki kimyasal saldırıda yaralanan ve hayatta kalmak için Türkiye'ye sığınan 32 yaşındaki Suriyelinin adı Hasan El-Hasan'ın uzatılan mikrofona söyledikleri ise gerçekten isminin anlamı gibi güzel:

'Türkiye'ye gönül borcumu ödemek istiyorum. Bize bakıyor, hastalıkta ve sağlıkta. Ben de elimden geleni yapıyorum. Gerekirse ölürüm'

Sosyal medyada yapılan az sayıdaki 'git ülken için savaşta öl' gibi kötü yorumlardan yüzlerce kat fazla kutlama mesajları yer aldı.

Albert Einstein'ın dediği gibi; önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur...

Çirkin olan ise Sivas'ta yaşandı. Beypınar köyünde kurbanlık büyükbaş hayvanı traktörünün arkasına asarak kesmeye götürün sürücü, sosyal medyadan büyük tepki aldı.

Hiçbir aklın ve vicdanının sindiremeyeceği görüntülere gelen tepkiler üzerine Sivas Valisi Salih Ayhan konunun takipçisi oldu. Sürücü belirlendi ve 54 yaşındaki Y.G'ye ceza kesildi.

Hayvanların da birer can taşıdığını ne zaman anlayıp, onlara da saygı duyacağız bilemiyorum. Önemli olan bu anlayışın gelişmesi. Yoksa kesilen cezanın hiçbir anlamı yok.