Hava Durumu

İş dünyasından koronavirüse bakış: Yapıcı bir yıkım dönemi

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2020 08:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2020 08:07

Dünya savaşlarını bir kenara bırakırsak, son 100 yıldan beri insanlığın başına gelen en büyük felaketlerden biri olan koronavirüse yakalananların sayısı 14 milyonu, can kaybı ise 600 bini geçti.
Pandemi, her alanda insanlığa önemli dersler de verdi.
ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi'nin konuğu olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit ile iş dünyasının koronavirüsle sınavını ve iş dünyasının çıkardığı dersleri konuştuk.
Bayizit'i 3 yıl önce BTSO'nun Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen Anuga Fuarı gezisinde tanımıştım. Türkiye'nin önemli gıda ihracatçılarından biri olan Bayizit, geçen zaman içinde MÜSİAD'ın ardından BTSO'da da önemli görevler üstlendi.

Program öncesi doğum gününü mini bir pasta ile kutladığımız Bayizit'e göre, pandemi, yapıcı bir yıkım dönemi oldu.
Nasıl hem yapıcı hem de yıkıcı diye sorduk? O da anlattı:
'Bu dönem belki 20-30 yıl sonra başımıza gelebilecek daha büyük hadiselerin provası oldu. Kısa sürede büyük bir stres ve belirsizlik yaşadık. Ancak çıkardığımız dersler, üretilen çözümler, ilerideki krizler için bizi hazır hale getirdi'
Türkiye'nin tüm kurumlarıyla pandemi sürecini iyi yönettiğini, BTSO'nun da bu dönemde yaptığı çalışmalarla farkındalık oluşturduğuna işaret eden Bayizit, iş dünyası temsilcilerinin çıkardığı dersleri ise şöyle sıraladı:
'-Azalsa da her şartta üretim ve ihracat durmadı. İşçi çıkarılmadı.
-Birçok firma daha önce görmediği verimlilik hareketiyle tanıştı.
-Toplantıların dijital platformlarda online yapılması zaman ve mekan mefhumunu ortadan kaldırarak, daha faydalı hale geldi.
-Özellikle tarımda kendimize yettiğimiz kavramının içinin ne kadar dolu olduğunu gördük.
-Bursa'nın güçlü altyapısının neleri başarabileceğinin farkına varıldı.
-Bu dönemden elde edilen disiplinlerin ve alışkanlıkların devamının fayda sağlayacağını artık herkes biliyor.
Bayizit, başkanlığını yaptığı Dış Ticaret Konseyi'nin Genç Ticaret Elçileri, Bursa Dış Ticaret Merkezi kurulması projeleri hakkında da bilgi verdiği programda, Uludağ Üniversitesi ile yürüttükleri projede ithalatı yapılan özellikle tüketim ürünlerinin kalem kalem belirleneceğini söyledi.
Bursa'daki 17 OSB'nin altyapısını sağlayan küçük sanayi sitesi ile ilgili 'Burada bir uçağı üretecek kabiliyet var' tespitini yapan Bayizit, şöyle devam etti:
'Türkiye, geçen yıl sadece dondurma çubuğu ithalatı için 2,5 milyar dolar döviz ödemiş. Basit gibi görünse de bunlar gibi 20'ye yakın kalem var. Bunları tespit edip, hem firmalara hem de sivil toplum kuruluşlarına göndereceğiz'

PANDEMİ İNŞAAT RUHSATLARINI DA VURDU

Koronavirüsün en çok etkilediği sektörlerden biri olan inşaat, kamu bankalarının başlattığı düşük faiz ve uzun vadeli kampanyalarla nefes almaya başladı.
Ancak sektörün sorunları sadece satışla ilgili değil. Koronavirüsün Türkiye'de ortaya çıktığı 11 Mart sonrası adeta hayat durmuştu. Kamu kuruluşları asgari kadrolarla çalışırken, burada işlem yapmak isteyenler ise hastalık kapma korkusuyla başvurularını erteledi.
Pandeminin yoğun olarak yaşandığı günlerde inşaat ruhsat süreleri sona erenler ise bu erteleme nedeniyle sıkıntı yaşamaya başladı. Yeni normalle birlikte belediyelere başvuranlardan yeniden ruhsatlandırma işlemi yapılması isteniyor. Bu da tabii hem maddi hem bürokratik açıdan büyük külfete neden oluyor.


Konudan Nilüfer'de inşaat yapan bir okurumun telefonuyla haberdar oldum. İnşaatı tamamlamasına rağmen inşaat ruhsatının sıfırdan yenilenmesi istenmiş. O da pandemi nedeniyle bu tür işlemlerin yapılamadığını söylemiş. Şimdi çıkış yolu arıyor.
İnşaat konularında her zaman bilgisine danıştığım İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak'a sordum. Albayrak'a göre, belediye meclisleri bu konuda karar alabilirse sorun çözülür.

AYASOFYA İÇİN ÖZEL DAVET ALDI

Türkiye bugün tarihi günlerinden birini daha yaşayacak. 86 yıl sonra cuma namazıyla birlikte Ayasofya yeniden ibadete açılacak.
Ayasofya'nın yeniden camiye dönüştürülmesi için Bursalı emekli öğretmen İsmail Kandemir, 26 yıldan beri mücadele veriyor. İstanbul Fatih'teki Kariye Camisi, Rumeli Hisarı, İlyas Bey Camisi, Trabzon'daki Ayasofya ve İznik'teki Ayasofya'nın cami vasfına dönüştürülmesi için yıllardır hukuk mücadelesi yürüten Kandemir, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği'ni kurarak, Ayasofya için ilk kez 2005'te Danıştay'da dava açmıştı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'ndan gerekli evrakı alıp, 15 yıl önce mahkemeye sunan Kandemir, Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararının iptalini istemişti. Ancak o dönemde talep kabul edilmedi.
Mücadelesinden yılmayan Kandemir 2016'da yeniden Danıştay'da dava açtı. Danıştay 10'uncu Dairesi, geçtiğimiz günlerde Ayasofya'yı müze yapan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek, ibadete açılması önündeki engeli kaldırdı.
Kararı büyük sevinçle karşılayan Kandemir'in 'cami olduğunda Ayasofya'da ilk namaza gideceğim' açıklaması karşılıksız kalmadı. Kandemir, bugün Ayasofya'daki cuma namazına davet edilen 500 kişi arasında yer aldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.