Türkiye'nin yüz akı sağlık çalışanlarımız

Kim ne derse desin ya da hangi parametlerle değerlendirme yaparsa yapsın, koronvirüs salgınından başarıyla çıkıyorsak bunun en önemli faktörü hekimlerimiz ve onlarla birlikte canlarını ortaya koyarak görev yapan sağlık çalışanlarımızdır.

Hekimlerimizle başlamak istiyorum. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'nin eğitim sistemi ve üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili bir değerlendirme okumuştum. Bana en ilginç gelen konu Türkiye'nin en zeki öğrencilerinin uzun yıllar boyunca tıp fakültelerini tercih etmeleriyle ilgili tespitti.

Gençlerin büyük bir kesiminin ilk tercihi genelde tıp fakülteleri olur. Zeki öğrencilerin alınmasının yanı sıra tıp fakültelerinde uzun yıllar boyunca devam eden kaliteli eğitim. Dünyanın en başarılı hekimlerini yetiştirmemizi sağladı. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinin hangisine bakarsanız Türk hekimlerini görürsünüz. Tıpla ilgili uluslararası kuruluşların ya başkanı ya da yardımcısı koltuklarında mutlaka Türk hekimleri yer alır.

Koronavirüs sonrası televizyon programlarına katılan uzmanlardaki kalite de hemen anlaşılıyor zaten. Konusuyla ilgili her soruya yanıt verirken, uzman olmadığı alanla ilgili soruya hiç tereddüt etmeden 'Bilmiyorum, benim alanım' değil' yanıtını kolaylıkla veriyor. Mütevazilikleri ise alkışlanacak cinsten. En saçma sapan ve cahilce soruya bile yüksünmeden yanıt verme nezaketini gösteriyorlar.

AŞI MÜJDESİNİ SOSYAL MEDYADAN DUYURDU

Bu hekimlerden biri de aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Ateş Kara. Hacettepe Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Kara, aynı nezaketi sosyal medya hesabından gösteriyor. İki gün önce sosyal medya hesabından önce müjdeli haberi duyurdu ve arkasından gelen onlarca soruyu da yanıtladı.

Açıklama ve Prof. Dr. Kara'nın yanıtlarını aktarayım:

'Aşı için bir adım daha atılmış oldu. Oxford Üniversitesi Jenner Enstitüsü tarafından geliştirilen aşı laboratuvarda 6 Hint Şebeğine verildikten sonra yüksek sayıda SARS-CoV-2'ye maruz kaldığında, diğerleri hastalanırken, 6'sı hastalanmadı (korundu). Şimdi sıra insan çalışmasında'

Ve peş peşe sorular...

Aşı ne zaman piyasaya çıkar?

'İngiltere'de özel olarak izinle yüksek sayıda insan ile aşıyı test etmek istiyorlar, binli rakamlarla testi yapabilirlerse ilk etapta, o zaman çok kabaca Eylül - Ekim gibi aşı hazır olabilir. Genel kullanım içinde Kasım -Aralık olabilir,

Biraz sevinelim mı hocam?

'Çok ciddi bir başarı, beklentileri bir kaç ay öne çekti bence'

ABD'de insan üzerinde denemeye başlanan aşılar var. Onlar daha ileri fazda değil mi?

'Bu aşı korunmayı gösterdiği için, şu an en önde olan aşı'

DR. İRGİL, KORONAPOLİTİK SÜRECİ İNCELİYOR

Hekimlerle başladık onlarla devam edelim. 26'ncı dönem CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, araştırmayı seven bir kişiliğe sahip. Tıpla ilgili olsun veya olmasın gelişmeleri yakından izliyor, yorum yapıyor, kimi zaman da bu araştırmalarını kitaba dönüştürüyor.

Uzunca bir süredir Fethiye'de bulunan Dr. İrgil karantina günlerini boş geçirmiyor. Salgının daha Çin'de görüldüğü ilk günlerden itibaren korona tarihini araştırmaya başlamış, sonra yaşanan gelişmeleri görünce çalışmaları koronapolitik'e dönmüş. Öyle görünüyor ki karantina sonrası Dr. İrgil'inyeni bir kitabı daha olacak.

Gelelim Dr. İrgil'inkoronavirüs ile ilgili değerlendirmelerine:

Ona göre, salgın tüm dünyada hız kesti. Solunum yolu virüslerinin bilimsel olarak yaz aylarında hızı düşer. Modellemelerde 30 gün içinde dünyada tıbbi "normalleşme" bekleniyor.

Tam bu noktada sosyal ve ekonomik normalleşme sorusunu soran Dr. İrgil, yanıtı da kendisini verdi.

'Virüs için sessiz bulaşmanın ana kaynağı çocuklar ve gençler, bu nedenle okulların açılması düşünülmemeli. İkinci dalga endişesi için uzun analize gerek yok. 1918-1919 İspanyol Gribi - İstanbul tarihçesi bakmanız yeterli'

Dr. İrgil'e göre salgının vaka-ölüm gibi sayısal tartışmalar artık o kadar önemli değil. Her ülkede koronavirusu toplumların bir bölüme değdi ve ulaştı

ancak Post Korona Sendromu'da (PKS), virüs toplumların yüzde 100'üne dokunacak asıl sorun bu.

Bu sorun da ortaklaşarak hızlı,adil ve etkili çözülebilir. Polarizasyon ve siyasal çekişmeler, uzlaşmazlıklar salgının derinleşmesine neden olacak. Salgından siyasal sonuçlar çıkarmanın ekonomi ve sosyal hasara yararı olmaz. PKS için aynen Korona Bilim Kurulu gibi tüm parti, STK ve kurumların katılımı ile "PKS Kurulu" ve TBMM ile "Ulusal PKS Kurulu" çok önemli. Pandemi biter ama endemi devam eder. PKS döneminde tüm dünyadasiyasal yapılanma modeli, ideolojik algı, eğitim, çalışma yaşamı, sağlık yapılanması, tarımsal planlama, ulaşım ve turizm sektörü yeni kurallar ve yapılanmalarulusal boyutta ele alınıpyeni yaşam düzeni için tekrar yazılmak ve revize edilmek zorunda.

KORONAVİRÜS KARANTİNA GÜNLÜĞÜ (19)

ŞEFFAFLIK BAŞARIYI ARTTIRIR

-Salgının ilk günlerinde rakamlar açıklandığında neredeyse televizyon ekranlarına yapışır halde izliyorduk. Günler geçtikçe ilk günlerdeki heyecanımız azaldı. Açıklamalar da daha detaylı hale gelmeye başladı. İnsanlar bilgi edindikçe ortak hareket etme ve kurallara uyma konusundaki hassasiyet arttı. Bunları neden yazıyorum.?

Çin ve Güney Kore'deki salgınla mücadele çalışmalarında kullanılan teknolojik yöntemler başarıyı attırıyor. İnsanlar bulundukları her ortamda yakınlarında virüs taşıyıcısı bulunup bulunmadığını ellerindeki cep telefonları ile görebiliyorlar. Bizde de cep telefonu uygulaması başladı ama görebildiğimiz sadece bölgenin hassasiyeti. Dün uygulama biraz genişletildi ama yetersiz. Bir de her açtığımızda sağlığın nasıl sorusu. Bunun yerine daha kapsamlı uygulamalar ve Türkiye genelinde olduğu gibi il bazında sayıları açıklama zamanı geldi ve geçiyor bile.... Bu tür bir uygulama başladığında spekülasyonlar da önlenmiş olur.

-Erkekler için 'başımıza bu da mı gelecekti' dedirten bir haber ABD'den geldi. ABD'de üç hastane kadınların virüse karşı bağışıklıklarının daha yüksek olduğu iddiasını test etmek amacıyla, Covid-19 hastası erkeklere kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron takviyesi uygulanmaya başlanmış. Test sonuçları önümüzdeki aylarda açıklanacakmış. Kadınların kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere bir çok konuda erkeklerden daha dirençli olduğu biliniyor. Umarım test sonuçları başarısız çıkar. Yoksa bir de korona belasından sonra verilen hormonlarla uğraşmak zorunda kalırız.