Başkanlığa meydan okumak

 Sayın Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemiyle ilgili yaptığı açıklamalardan sonra tartışmalar hâlâ devam ediyor. Herkes kendi penceresinden değerlendirmeler yapıyor. AK Parti anayasa çalışmaları için kolları sıvadı, meclis oylaması ve referandum için yaklaşık tarihler veriyor. CHP ve HDP haddini aşacak şekilde eleştirilerine devam ediyor.
 Tabii en önemlisi MHP tabanının olanları kavrayıp duruşunu netleştirmesi. Sayın Devlet Bahçeli her ne kadar heceleyerek, daha sonra kara tahtaya geçip anlatacağını söylese de şu an temsil makamında olanların çelişki içerisinde olduğunu görüyoruz. 
Bazı yetkililer, bu bir meydan okumadır, “330 ya da 367’yi bulabilirseniz bulun bulamazsanız bu işten vazgeçin anayasal sınırlar içinde kalın anlamı taşır” diyor. AK Parti’nin özellikle Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın  konuyu böyle algılamadığı gibi 330 altında kalsa da bu sevdadan vazgeçmeyeceği aşikar. 
 Son olarak MHP basın sözcüsünün açıklamaları daha anlaşılır oldu. Özetle Meclis’te referanduma gitmesi için destek, halkoylamasında hayır diyeceğiz diyor. ‘Bu çelişki değil midir’ sorusuna, ‘hayır takdir edilmemiz gereken bir tutumdur’ şeklinde cevap veriyor. 
Referanduma gidildiğinde halkın hangi yönde oy kullanacağını araştırmadan mevcut bilgilere rağmen kerhen desteklemekle, sahalarda biz karşıyız hayır diyoruz diyerek nasıl inandırıcı olacaksınız. 14 yıldır ülkeyi yöneten bu iktidarın her türlü yanlışına ortak olunmayacak mı? Bugün ülkede siyasi kaos varsa bunun sebebini bu iktidarın dışında sebeplerde mi buluyorsunuz. 
 Sayın Devlet Bahçeli bugüne kadar devletin bekası ile ilgili bilgi ve belgeleri verenler sizi yanıltıyor. Bu bilgiler doğrultusunda verilen kritik kararlardan hem MHP hem de Türk milleti zarar gördü. 
 Oluşturmanız gereken gündem bugün milletin başına bela olan ne varsa müsebbibi olan bu iktidarın sandıkla uzaklaşmasını sağlamaktır. 
 Başkanlık sistemi Türk milletine bir tuzaktır.