Başkanlık sistemi kuş kondurur mu?

 ABD başkanlık seçimlerinin yansımaları hâlâ devam ediyor. ABD'de protestolar, başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede ekonomik sıkıntıları sürüyor. 
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi son günlerde yoğun bir şekilde gündemimizde. Ancak nasıl bir başkanlık olacak hâlâ gizemini koruyor. Sadece Başbakanlığın kalkacağını yetkilerin Cumhurbaşkanı’nda toplanacağını biliyoruz. Hükümetin milletvekili olmayanlardan Cumhurbaşkanı tarafından atanacağı da konuşulanlar arasında.  
1950'de çok partili hayata geçtiğimizden bugüne öne çıkan sıkıntı kuvvetler ayrılığının yeteri kadar uygulanamaması, yargının bağımsız olamaması, yasamanın yürütmenin emrinde kalmasıdır. Dolayısı ile temsilde adaletin yeterli olmayışı, adeletin hukuktan uzaklaşarak güçlünün hakkını koruyan, seçilmişlerin seçkinlerin temsilcisi haline dönüşen bir sisteme dönüşmesi her zaman sıkıntıların başında gelmektedir. 
Mevcut seçim kanunu, siyasi partiler kanunu, buna bağlı siyasi parti tüzükleri değişmedikçe hiçbir problem çözüme kavuşmaz. 
Milletvekillerinin belirlenmesi ve seçimi parti liderlerinin 2 dudağı arasında oldukça yasama yürütmenin emrinden çıkamaz, milletvekillerinin önemli bir bölümü de genel başkanın dizinin dibinden ayrılamayıp halka inemez. 
Siyasi partiler kanunu partileri genel başkanların tasarrufunda her türlü yetkili olmaktan ziyade tabandan tavana demokratik yapılanmayı öngörmezse halkın iradesinden söz edilemez. 
Milletvekillerinin belirlenmesi daraltılmış bölge (4-5 milletvekili) ve o partililerin sıralamaları yaptığı veya tercihli sistemin sonucunda oluşursa halk iradesi olur. Aynı zamanda siyaset de halkın denetimine girmiş olur. 
Velhasıl yasama, yürütme, yargının oluşmasında halkın iradesi ve denetimi ne kadar çok etkin olursa o kadar demokrasiden söz edebiliriz. 
Mükemmellik ayrıntılarda gizlidir. Sistemin adını Başkanlık ,Cumhurbaşkanlık v.s gibi kulağa hoş gelecek süslü tanımlamalarla koyarak kuş konduramazsınız.