Kâbus bitti, etkileri devam

 15 Temmuz Türk Milleti için bir milat olacaktır. Doğru adımlar atılırsa bizleri güzel bir gelecek, yanlış adımlar atılırsa tekrar kâbuslar görecek günler bekliyor olacak. 
 Devletin kadroları yeniden yapılandırılıyor. Özellikle ordu baştan sona şekilleniyor. 
Milli eğitimde birçok ilk, orta, lise ve üniversite kapatıldı. 50 binin üzerinde öğretmen açığa alındı. 
 Adalet mekanizmasında binlerce savcı, hakim görevden el çektirildi, birçoğu tutuklandı. İçişleri Bakanlığı’nda valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri açığa alındı, tutuklandı. KPSS ve LYS gibi sınavlarda yolsuzluklar ortaya çıktı. 
 Tabloya baktığımızda devletin en güçlü kurumları ve onları yetiştiren kurumlar kuşatılmış. Görünen o ki 70-80 bin civarında kadrolaşan bu yapı 79 milyon insanı tahakküm altına almaya yıllar önce karar vermiş. İşin aslı bu oluşumun bir veya birkaç kişi tarafından yönetilmediği, küresel güçlerin bir organizasyonu olduğu açıktır. 
Hükümet  aceleci ve kendi başına kararlar alıyor. Türk Ordusu yeniden yapılandırılırken sosyal doku ve toplum psikolojisi göz ardı edilmektedir. 
 Askeri liseler maddi imkanları olmayan zeki çocukların ordu kadrolarını güçlendirmesi açısından kökü Osmanlı’ya dayanan önemli kurumlardır. 
Harp Okulları ve akademilerinin sivilleştirilmesi, siyasi otoriteye direkt bağlanması yarınlarda ordunun siyasallaşmasına neden olabilir. 
Milli Eğitim, Adalet, İçişleri ve diğer kurumlar yeniden yapılandırılırken muhalefete de kulak verilmeli, en önemlisi şaibesiz ve liyakatlı kişiler görevlendirilmelidir. 
 Son günlerde FETÖ itirafçıları TV’lerde boy gösterip hedef saptırıp iftiralar atmaktalar. Bu tip adamlar televizyonlar yerine devletin güvenlik güçlerine hesap vermelidir. 
 17-25 Aralık tarihine kadar hükümetin elinde ciddi bir envanter var. Hepsini eliyle koymuş gibi bulup çıkartır. Nerede ne zaman yanlış yapıldıysa bunu bilmek zor değil.  En önemlisi fırsat bilerek kurunun yanında yaşı da yakmasınlar.