Anayasa ve dokunulmazlıklar

Uzun tartışmalar yaşandı, komisyonda tekmeler havalarda uçtu, genel kurulda hakaret üstüne hakaretler yağdı, sonuçta Anayasa’ya eklenen geçici madde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bundan sonra süreç devam edecektir. Sonuçlar nasıl olur zaman gösterecektir. 
Bir kere konunun böyle gelişmesi restleşmenin sonucu olmuştur. Hatırlanırsa hükümet, teröre destek veren milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir çalışma başlatmayı düşünüyordu. Kılıçdaroğlu, bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasının gerektiği yönünde açıklamalar yapınca, dönemin Başbakanı Davutoğlu, “hodri meydan” dedi ve bugünkü sonucu doğuran karar çıktı. 
Anayasa’nın milletvekillerine sağladığı dokunulmazlık duruyor. Geçici maddeyle, bu döneme ait birikmiş fezlekelerin yargıya intikali sağlanmıştır.
Bu konu bugüne kadar birçok çekişmelere, kavgalara sebebiyet verdi. Konu önemli, önemli olduğu kadar da hassas. Dünyanın hiçbir demokrasisi, hiçbir parlamentosu, ülkeyi bölme faaliyetlerine, bu faaliyetlere destek sağlayanlara müsaade etmez. Şüphesiz Türkiye demokrasisi de etmeyecektir. Bu nedenle dokunulmazlık ele alındığında sadece bölücülük yapanların, bölücülük yapanlara destek sağlayanların dokunulmazlıkları kaldırılmalıydı. Neden böyle olmadığını Kılıçdaroğlu’nun hükümete çektiği restten anlıyoruz. 
Kılıçdaroğlu’nun “Biz CHP olarak bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız” derken neyi amaçladığını şahsen bilmek isterim. Davutoğlu’nun da Kılıçdaroğlu’na “hodri meydan” demesini anlayabilmiş değilim. Bir siyasetçi, bugün sarf ettiği sözlerin bir gün karşısına çıkacağını bilmelidir.