Hava Durumu
Web.tv
Anlamak yerine, anlamamakta direnmek
Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2014 07:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2014 07:43
Bizdeki sosyalizm de batıcılık gibi bir aydın hastalığı; başkası olmak, halka benzememek,, ondan uzak durmak, başkasına bağlanmak ihtiyacı, cahil toplumun şaşmaz özelliğidir.
Aydının görevi suçlamak değil, anlamaya çalışmak, çözüm için fikir üretmek olmalıdır. Maalesef biz, çözüm arayan, bu anlamda fikir üreten aydından yeterince nasiplenmiş bir ülke değiliz. Bunun en temel örneklerini 60 darbesinde, 71 darbesinde, 28 Şubat’ta, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık sivil darbe girişiminde yaşadık.
Bu dönemlerde yazı yazan kalemşörler, kimi öğretim üyeleri cinayet savcısı gibi makale yazdılar. Hiçbir zaman analiz yapmak, çözüm üretmek dertleri olmadı. Bugün zihniyette değişen nedir? Bir yönüyle çok şey, diğer yönüyle hiçbir şey. Maalesef bugün dahi, yani bu kadar tecrübeden sonra dahi, eski zihniyetlerden kurtulma isteği ve çabası çok ağır işliyor.
Oysa anlamak, anlamamaktan çok daha iyidir. Anlamak anlamaya çalışmak en azından insan olmanın bir gereğidir.
IŞİD’in elinde rehin tutulan 49 insanımız vardı. Geçtiğimiz gün bu rehineler kurtarıldı. Türkiye şu anda onların sevincini yaşıyor. AK Parti’ye karşı olan, ama bunun nedenini bir türlü açıklayamayan bir dostum şöyle dedi:” Bu nasıl operasyon, bir mermi bile atılamadı, kim bilir, karşı tarafa kaç para verildi.” Üstelik bu dostum üniversite mezunu ve kendi çapında bir işadamı.
Anlayamamak, kendine güvenememek tam da budur. Milli başarıyı sadece futbolda anlayan, futbolla anlamlandıran zihinsel tembellik kuşatmışlığı bu olsa gerek. Diğer taraftan sıradan, diplomasız vatandaşlar bu kurtarma operasyonuna çok çok daha gerçekçi anlamlar yüklüyor.
Hükümete muhalif siyasiler de Türkiye’nin bölgede bir ağırlığının olmadığını her vesileyle söyleyip durdular. Operasyondan sonra iki gündür çıt yok. Ama hiç merak etmeyin yeniden karalama moduna girerler.
Rehineler Işid’in elinde iken o dönemde başbakan olan Erdoğan’a neler söylendi. Bu kadar insanın canı iç siyaset malzemesi yapılmıştı. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, terör örgütüne (Işid) yalvarır noktaya gelmiştir” demekten çekinmemişti.
Anlayamamak… Bizim kimi aydınlarımız, muhalefet kanadında yer alan siyasi partilerimiz Ortadoğu’yu hiçbir zaman yeterince anlayamadılar. Çünkü bu konudaki görüşleri, fikirleri, Batı medyası tarafından oluşturuldu. Hala da öyle oluyor. Biraz da birbirimize güvenelim. Rehine operasyonu bunun için ilk adım olmalı.
Aydının görevi suçlamak değil, anlamaya çalışmak, çözüm için fikir üretmek olmalıdır. Maalesef biz, çözüm arayan, bu anlamda fikir üreten aydından yeterince nasiplenmiş bir ülke değiliz. Bunun en temel örneklerini 60 darbesinde, 71 darbesinde, 28 Şubat’ta, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık sivil darbe girişiminde yaşadık.
Bu dönemlerde yazı yazan kalemşörler, kimi öğretim üyeleri cinayet savcısı gibi makale yazdılar. Hiçbir zaman analiz yapmak, çözüm üretmek dertleri olmadı. Bugün zihniyette değişen nedir? Bir yönüyle çok şey, diğer yönüyle hiçbir şey. Maalesef bugün dahi, yani bu kadar tecrübeden sonra dahi, eski zihniyetlerden kurtulma isteği ve çabası çok ağır işliyor.
Oysa anlamak, anlamamaktan çok daha iyidir. Anlamak anlamaya çalışmak en azından insan olmanın bir gereğidir.
IŞİD’in elinde rehin tutulan 49 insanımız vardı. Geçtiğimiz gün bu rehineler kurtarıldı. Türkiye şu anda onların sevincini yaşıyor. AK Parti’ye karşı olan, ama bunun nedenini bir türlü açıklayamayan bir dostum şöyle dedi:” Bu nasıl operasyon, bir mermi bile atılamadı, kim bilir, karşı tarafa kaç para verildi.” Üstelik bu dostum üniversite mezunu ve kendi çapında bir işadamı.
Anlayamamak, kendine güvenememek tam da budur. Milli başarıyı sadece futbolda anlayan, futbolla anlamlandıran zihinsel tembellik kuşatmışlığı bu olsa gerek. Diğer taraftan sıradan, diplomasız vatandaşlar bu kurtarma operasyonuna çok çok daha gerçekçi anlamlar yüklüyor.
Hükümete muhalif siyasiler de Türkiye’nin bölgede bir ağırlığının olmadığını her vesileyle söyleyip durdular. Operasyondan sonra iki gündür çıt yok. Ama hiç merak etmeyin yeniden karalama moduna girerler.
Rehineler Işid’in elinde iken o dönemde başbakan olan Erdoğan’a neler söylendi. Bu kadar insanın canı iç siyaset malzemesi yapılmıştı. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, terör örgütüne (Işid) yalvarır noktaya gelmiştir” demekten çekinmemişti.
Anlayamamak… Bizim kimi aydınlarımız, muhalefet kanadında yer alan siyasi partilerimiz Ortadoğu’yu hiçbir zaman yeterince anlayamadılar. Çünkü bu konudaki görüşleri, fikirleri, Batı medyası tarafından oluşturuldu. Hala da öyle oluyor. Biraz da birbirimize güvenelim. Rehine operasyonu bunun için ilk adım olmalı.
Yorum Ekle
Yorumlar
