Bilgi reklamla gelince!

Bilgi kültürümüz öyle bir dönüşüm geçirdi ki, artık bilginin tüketiciye ücretsiz ulaşmasını bekliyoruz. Bununla birlikte, ücretsiz bilgi, çok daha yüksek bir bedel ifade eden reklamlarla birlikte geliyor. Ayrıca bu bilgi hiç güvenilir değil. Reklâma dayalı medya ekonomisi içerik tedarikçilerimizi, her içerik parçasına dikkatinizi sansasyonel bir başka içeriğe yöneltecek bir şeyler eklemek zorunda bırakıyor.
Gerçek şu ki,(para ödeyerek temin ettiklerimiz de dahil olmak üzere) tükettiğimiz bilgilerin büyük bir bölümü reklâmlarla birlikte gelmekte ve reklâmlardan bütünüyle yakayı sıyırmak hemen hemen imkansız görünmektedir.
 İşe giderken veya yürüyüş yaparken izlediğimiz yollar reklamlarla dolu oluyor; bunlardan kurtulmayı başarsak bile, güvendiğimiz postacımız bu reklamları daha doğrudan bir şekilde kapımıza kadar getiriyor.
Esas seçici olmamız gereken bilgi değil midir? Veya en pahallı olan şey bilgi değil midir? Bilgi istediğiniz anda elde edebileceğiniz bir değer değildir, o halde insan olarak size ait olan tek şey bilgidir. Bilginin dışında sahip olunan şeyler bir gün sizin elinizden çıkabilir veya çıkartılabilir, ama bilgiyi hiç kimse sizden alamaz.
Sağlıklı bir bilgi diyeti uygulayıcısının kendisini reklama boğacak bir siteye kesinlikle üye olmaması gerekir. (Ancak hayatı tüketim üzerine kurgulamış, bunun dışında herhangi bir hayatın var olabileceğini düşünemeyen bir insan böyle sitelerin mahkumu olur) 
Böyle bir sitenin hizmetlerinden yararlandığımızda sadece  e- mail kutularımız istenmeyen mesajlarla dolup taşmakla kalmıyor, aynı zamanda, başka ürünler hakkında da bilgi sahibi olmak çabası içine sokuyor.
Bütün bunlar beraberinde lüzumsuz zaman kaybına sebebiyet verdiği gibi insan olarak bilmemiz gereken bilgilerden de uzak tutuyor. Bütün bilgilerimiz, mal fiyatları, seyahat şartları, tatil ücretleri gibi dar ve lüzumsuz bir ağırlık haline geliyor ve asosyal bir insan olup çıkıyoruz.
Oysa insan olarak sorumluluğumuz kafa yorduklarımızın çok ötesinde duruyor ve biz bunlardan bihaber ömür tüketiyoruz. Bunun da ötesinde insanlardan şekvacıyız. 
Şüphesiz tutkularımız olacak, özentilerimiz olacak ama bunlar bizi bilmemiz gereken bilgiyi elde etmekten alıkoymayacaktır. Bilgi sığlığı, bilgi kirliliği sonuç itibariyle diğer birçok kirliliğin içine iter bizi.