Hava Durumu

Birinci Meclis seçim kararını nasıl aldı?

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2016 08:36
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2016 08:36
Türkiye’de seçimler 1908’den bu yana düzenli olarak yapılmaktadır. 23 Nisan’da(1920) Ankara’da TBMM’si kuruldu. Olağanüstü şartlarda toplanan Meclis, yine olağan üstü şartlarda yeni seçime karar vermişti. Oysa seçim süresi dolmamıştı. 1 Nisan 1923’te TBMM seçiminin yenilenmesi kararı ne içindi?
Milli Mücadele kazanılmış sıra Lozan’da yapılacak barış görüşmelerine gelmişti. Fakat Lozan’daki görüşmeler Meclis’te sert tartışmalara, eleştiriye muhatap olmuştu. Bu sert tartışmalar, yapılacak anlaşmanın Meclis’te oylanmasının zorluğunu gösteriyordu. 
Öyle ki Meclis’te ikinci grubun liderlerinden sayılan Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey, Lozan görüşmelerini çok sert eleştiriyordu ve ortadan kayboldu. Daha sonra cesedi bulunan Ali Şükrü Bey’in cinayete kurban gittiği anlaşılacaktı. Bütün bu gelişmeler seçimlerin yenilenmesini getirdi.
Meclis’in seçim kararı alması hiç de kolay olmadı, çünkü son derece güçlü olan muhalefet kanadı alınmak istenen seçim kararına karşıydı. Meclis Başkanı olan Atatürk endişeliydi. O, gerekirse Meclis’e zorla seçim kararı aldırabileceğinden dahi söz ediyordu. 
Sonuçta Meclis seçim kararını “madde-i münferide”ye karşı(n) alabildi. Yani üçte iki çoğunluk yerine basit çoğunlukla karar alındı.
Atatürk, bu sonucun ipuçlarını 1923 yılının başında vermişti. İzmit’te düzenlediği basın toplantısında şöyle demişti: “Meclis gayesine vâsıl olduktan sonra vazifesini ikmal etmiştir ve yeni intihabata (seçime) karar vermeye ve dağılmaya mecburdur. Şu veya bu bahane ile idame-i hayata çalışması, istibdada başlaması demektir.”
Şayet seçime gitmek için yeterli oy bulunamazsa Atatürk, bu sefer de Meclis toplantısına katılmayanları davet edecek, davete uyulmazsa davet yinelenecek yine uyulmazsa uymayanların milletvekilliği düşürülecek yani, istifa etmiş sayılacaklar. Son tahlilde “millet kararını vermişti.” Atatürk’e göre Meclis seçim kararını mutlaka alacaktı.
Atatürk şöyle diyordu: “Mebuslar ilanihaye mevkilerini muhafaza etmek isterlerse, gayri kanuni bir surette ve gayri muayyen( belirsiz) bir zaman için milletin hakimiyetini elden bırakmazlar demektir. O zaman derhal millet, kendi hakimiyetini istimal eder(kullanır),yeni mebuslarını intihap eder(seçer).”
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.