CHP’nin seçim beyannamesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı seçim beyannamesi siyasi tarafı olmayan, ekonomik vaatleri bol bir seçim beyannamesi. 
Bol vaatlerle dolu beyannamenin bütçeye yıllık maliyeti 75 milyar dolar- bir dönem  yani dört yıllık maliyeti 300 milyar dolar yük bindiriyor. Kılıçdaroğlu, kaynak soranlara “ben hesap uzmanıyım, bu işleri bilirim” diyor. Daha önce “Benim adım Kemal” diyordu.  Hesap uzmanı vergi incelemelerinde uzmandır. Hesap uzmanları biraz da bunun için yetiştirilir. Ama konu bütçeye yıllık 75 milyar dolar ek kaynak yaratabilmek olunca orada hesap uzmanlığı hafif kalır.
Devlet bütçeleri aile bütçeleri gibidir. Kredi kartı borcu olanlar bunu iyi bilir. Kredi kartı borcu olanlar borcu niye ödeyemiyor? Elindeki kaynak yetmiyor ve ayrıca ek kaynak üretemediği için borç kapanmıyor. 
Her hükümet toplumunu zenginlik ve refah içinde görmek ister. Ama bu imkan meselesi.  Diyeceğimiz o ki, kaynak olmadan bu vaatlerin yerine getirilmesi çok zor. Getirilirse ne olur, herkes oturup kendi hesaplasın.
Tabii olarak siyaset pozitif olmayı gerektirir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun  stratejisi doğru olmakla birlikte bütçeye yükleyeceği yük bu stratejiyi işlevsiz hale getirecektir. Uygulanması çok zor olan vaatlerin, uygulanması halinde ise Türkiye’de uzun yıllar sürecek bir ekonomik sıkıntının sonucu olur. Geçmişte buna benzer örnekler yaşandı.
Demirel önce üç yüz gün istemişti seçmenden sonra beş yüz güne çıkardı talebini. Şöyle diyordu seçmene Demirel:” Bana beş yüz gün verin sizi rahata kavuşturayım.” Bu propaganda tuttu ve Demirel seçimden başarılı çıkıp hükümet kurdu.
Demirel’in  ilk icraatı Özal döneminde düzenlenen Sosyal Güvenlik Yasası’nı eski haline çevirmek. Demirel’in bu uygulamasının maliyeti 160 milyar dolar civarındadır.
Tansu Çiller, seçim vaadi olarak iki anahtar verecekti, biri daire diğeri otomobil anahtarı. Sonuç toplum adına hüsran oldu. Siyasi geçmiş bunlara benzer vaatlerle doludur. Bu tür vaatler seçim tuzağıdır. Ancak günümüzde siyasilerin daha dikkatli olmaları gerekir. Çünkü iletişim araçları geçmişe göre çok daha fazla olduğu gibi seçmen de eski vaatlerin tuzak olduğunu unutmadı.
Yine de seçmenin önüne böyle seçim beyannameleri ile çıkmak siyaset adına sevindirici olduğunu söylemeliyiz.