İstanbul’da İİT 13. Zirvesi

İslam İşbirliği Teşkilatı 1969’da Fas’ın başkenti Rabat’ta toplandı. Çatısı altında 57 ülke var. Avrupa Konseyi veya Birleşmiş Milletler gibi uluslararası hukuk tüzel kişiliğine haiz bir uluslararası teşkilattır.
İşin doğrusu, İİT kurulduğu günden bu yana uluslararası kayda değer bir kararın yaptırımcısı olamadı. Daha açık bir ifadeyle, iki milyara yakın nüfusu ve ciddi petrol rezervlerine sahip olmakla birlikte küresel güç olamadı. Bundan sonra olabilir mi? Evet olabilir.
İİT 13’üncü zirvesini İstanbul’da yaptı ve Türkiye dönem başkanlığını Mısır’dan devraldı. Türkiye üç yıl süreyle başkanlığı yürütecek. Zirveye 21 devlet başkanı, 6 başbakan, 18 bakan, 6 bakan yardımcısı, 4 gözlemci ve 9 ülkeden üst düzey yönetici katıldı. 
Alınan kararlar ve verilen mesajlar bu zirveye damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli ve net mesajlar verdi. Mesajlar hem İslam ülkelerine hem Batı ülkelerine yönelikti. Erdoğan şunları söyledi: “Sözüm ona İslam adına her gün mazlumların canına kasteden terör örgütleri asla bu mukaddes dinin temsilcisi olamaz. Çünkü bizim dinimiz barış dinidir, sulh dinidir. İslam ülkelerinde yaşanan teröre karşı İslam ittifakı girişimi aracılığıyla çözümü kendimiz üretmeliyiz. Biz müdahale etmiyoruz, başkaları müdahale ediyor. Onlar oralara petrol için müdahale ediyor. Aramızdaki huzuru sağlamak için değil. Birkaç şov amaçlı eylem dışında terör örgütlerinin tüm zulümleri Müslümanlaradır.”
Erdoğan’ın mesajları çok açık ve çok önemliydi. Detaylarına başka bir yazıda değineceğim.