Karışık ilişkiler

Her söz her ağza yakışmaz derler doğru ama sözler vardır ki ancak o  ağızlara yakışır. Tıpkı Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edildiği olaya eylem, teröristlere eylemci diyen ağızlar gibi. Bu ağızların sahipleri çıkarsız, hesapsız ve riyasız sevgiden söz ederler. Bakmayın siz onların sevgi, adalet, huzur, demokrasi, eşitlik palavralarına. Hepsi yalan ve riya.
Son operasyonda yakalanan Alman ajanı Kacynski polis nezaretinde emniyete götürülürken “Hiçbir baskı bizi yıldıramaz” sloganı atıyordu. Bu ajan Türkçeyi iyi telaffuz etmesinden ne kadar antrenmanlı olduğunu gösterdi. Bu bize hiçbir şey ifade etmeyecek mi?
Ne hazindir ki bu ülkede hiçbir zaman göremediğimiz bir savrulma yaşıyoruz. Savcı rehin alınıyor, saatlerce pazarlık yapılıyor sonuçta savcı şehit ediliyor, savcıyı şehit eden iki terörist öldürülüyor ama, kimileri devleti polisi     suçluyor teröriste eylemci diyebiliyor ve teröristlerin öldürülmelerini kınıyor.Bu nasıl bir psikolojidir?
Diğer taraftan merkez medya, dünyada hangi ülkelerin istihbarat teşkilatlarının yönettiği terör örgütlerini çok iyi bilmesine rağmen ve ayrıca terörün reklama ihtiyaç duyduğunu bilmesine rağmen olayı magazinleştirmiştir. Öyle ki, şehit edilen savcının yakınlarını ve toplumu hiçe sayarak özgürlük adına yapmıştır bunu. Bunun adı özgürlük değil, en hafifiyle sorumsuzluktur. Daha ötesi var mıdır bilemem.
DHKP-C örgütünün     arkasında Alman Gizli İstihbaratı BND’nin olduğu gerçeği yıllarca yazılır çizilir. Türkiye’deki silahlı sol örgütlerin arkasında Batı olmuştur ve bir bölümün üzerinde Alman servisi etkilidir. Bu silahlı sol örgütler Avrupa’nın birçok ülkesinde bilinir ve korunurlar.
Son operasyonda yakalanan Polonya doğumlu, İngiliz vatandaşı Alman BND ajanı Kacynski DHKP-C ile BND arasındaki irtibatı sağlayan isim olarak deşifre edildi. Kacynski, örgütün Avrupa kanadı ile Türkiye arasındaki eylem talimatlarını taşıyordu; ayrıca istihbarat kaynaklarına göre Kacynski, örgüte finansal destek sağlıyordu. Almanya ve Yunanistan’da DHKP-C üyeleriyle eylemlere katılan ajan, sıkça İstanbul’a gelerek terör örgütüyle temasa geçmiştir.
Almanya’nın Türkiye ile ciddi bir rekabet içinde olduğu herkesin malumu. Asıl soru şu: Türkiye’yi dışarıya jurnalleyen zihniyetin varmak istediği hedef ne? Gelin bunu düşünün.