Kim piyon kim oyuncu…

Hiçbir tartışmaya mahal kalmadan açık ve net olan, Filistin- Bosna- Irak ve Suriye’de yaşanan insanlık dramıdır ki, en net ifadesiyle cinnet hali… Afganistan’ı unuttuk bile.
Öldürmeler, ihanetler, açlık, susuzluk, sefalet, sürgün, kamplar, iç çatışmalar, boş ve tahlikeli sokaklar. Kim dost, kim düşman, Kim piyon, kim oyuncu? 
Korku içinde yaşayarak birbirinden nefret eden insanlar. Zamanın saatin değeri yoktur artık. Çocuğunu, torununu, gelinini velhasıl en sevdiklerini ne zaman nereden geleceği, geldiği bilinmeyen bir kurşun, bir bomba bir şarapnel parçasıyla öleceğini zihninde hep taze tutarak o müthiş endişe içinde yaşamaya çalışmak. Duygunun yöneldiği tek yön ölüm… Bu halde “ben benim gerisi hikayedir” diyebilir mi insan? Hiç mümkün değil.
Bosna, Avrupa’nın merkezine olmasına rağmen insanlığın en büyük yüz karası sayılabilecek bir katliamı, bir vahşeti bir soy kırımı yaşadı hemde BM in gözleri önünde. BM’e bağlı Hollanda askerlerinin güvenliğine emanet edilen 8500 bosnalı hunharca katledildi. Srebrenica, savaşın acımasızlığını, insanın vahşetini, öfkenin hudutsuzluğunu- Batı’nın ikiyüzlülüğün yüzyıllarca haykıracak insanoğlunun yüzüne. Tabii ki Irak’ta, Suriye de. Ama yine kimse anlamayacak. Çünkü insanlar başka şeylerle meşgul edilecek, ediliyor.
 Suriye’de Esad vahşetinden, katliamından kaçan milyonlarca insan Türkiye’ye sığındı. Aklı eveller Esad’ı temize çıkarma gayreti içinde Türkiye hükümetini suçluyor. Hatta vatana ihanetle. Türkiye hükümeti Srebrenica’daki Hollandalı askerler gibi mi davranmalıydı? Böyle bir vicdansızlığı kime izah edebilirsiniz.
Bosna’da yaşanan savaşla ilgili Aleksander Heman şöyle diyor: Zamanındqa hepinizin olduğu, sizin de eskiden çok sevdiğiniz bir hocanız olsun; Shakespeare uzmanı, incelikli, zarif, her fırsatta size şiirler okuyan birisi. Profesör Koljeviç. Siz ona hayranlık duyarken, bir gün uğursuz bir savaş çıksın, insanın aklının alamayacağı kıyımlar yapılsın ve bu etnik temizlik harekatının başının o sevgili hocanız olduğunu öğrenin, profesör Koljeviç. Katliamları o yönetsin, bir kütüphanenin bombalanmasını o planlasın, başka öğretmenlerin yakalanıp işkence yapılmasını o emretsin…
Saraybosnadır burası. Avrupa tarihinin en çıldırtıcı, en vahşi savaşının yürütüldüğü ve hiçbir kurala bağlı kalınmadan insanların boğazlanıp öldürüldüğü bir yer.
O gün Bosna’da, bugün Suriye’de. Yarın kim bilir nerede. İnsan bu meçhul. İnsan kalbi nefretle dolmuşsa onda merhamet aranmaz.