Kutsal ittifaklar

Siyasi gelişmelere nereden bakarsak bakalım birkaç yıldır devam edegelen kumpasları Türkiye’nin geleceğini kontrol altında tutmanın çabası olarak değerlendirmek gerekir. Artık her şey alenileşti. Gerçekleri görmek için sadece biraz sabır ve bağımsız bir akıl yeter.
Siyaset makul bir zıtlığın adıdır aynı zamanda. Ama siyaset hiçbir zaman husumetin hakim olduğu bir alan değildir.
Ancak fiili durum bunu göstermiyor. Türkiye gibi orta büyüklükte bir ülkenin, hele bulunduğu coğrafyayı da dikkate alarak rahat bırakılmasını beklemek tam safdillik olur. Dünyaya hakim çıkar güçlerinin kıyasıya verdiği pay alma mücadelesinde Türkiye, her zaman dikkate alınacak bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye kontrol altında tutulması gereken önemli bir ülkedir.
2011 seçimlerini hatırlayalım. ABD’li birtakım diplomatlar 2011 seçimlerinde kendilerini gizlemeden AK Parti’yi hedef almışlardı. 
Merkez medyadan birçok yazarla görüşmüşler, AK Parti’yi kafalarında bitirdiklerini söylüyorlardı ve CHP’yi destekleyeceklerini gazetecilere iletiyorlardı ve de öyle yaptılar. Ama onca medya desteğine rağmen Kılıçdaroğlu başarılı olamamıştı.
Şimdi muhalefet cephesi biraz daha genişletildi. Yine aynı ABD’li diplomatlar bu kez New York Times’ta bol uyarılı “müdahale” yazılarını patlattılar. Bakın neler söylüyorlar: Son on yıldaki başarılar ne olursa olsun, Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin riskli demokrasisini yok ediyor. 
NATO üyesi bir ülke için böyle bir akıbetin derin etkileri olacağı ortadadır.” ABD’nin bu coğrafyada meşhur olan Ankara Büyükelçileri Morton Abromowitz ve Eric Edelman Türkiye için endişeleniyorlarmış. Gel de inan. Bu iki ismi de Türkiye iyi tanıyor. Onların böyle bir endişeleri varsa demek oluyor ki Türkiye doğru yolda.
Bu zevatın Erdoğan hakkında söyledikleri birilerini keyiflendiriyor, umutlandırıyor. Nato’nun devreye girip hükümet değiştirmesini beklemeye başladılar bile. Kendi aralarında siyaset tartışan bir grup insana içlerinden biri “NATO müdahale edecek” dediğini duyunca husumetle siyaset yapmanın dayanılmaz basitliğine bir daha şahit olmanın sadece üzülebildim. Yerel seçimler öncesi  Erdoğan ülkeyi terk edecek diyen milletvekillerine şahit olmuştuk. Bunu söyleyen ve yayan milletvekili şimdi liste dışı.
8 Haziran’da daha güçlü bir AK Parti iktidarı doğarsa  hiç şaşmayın. Bu  kadar husumet dolu  bir ittifak başarılı olamaz. Çoğunluk daima sağduyuludur.