Muhalefetin siyasal yetersizliği

Siyasi partilerin varlık nedeni siyaset üretmektir. Siyaset üretmek için var olan siyasi partiler, siyaset üretemeyince bol miktarda kavga sebebi üretirler. Sabahtan akşama kadar fıkır fıkır kaynayan bir laf kazanı oluverirler. Biz bu anlamda iyi bir model olduğumuzu söyleyebilirim.
Süleyman Şah Türbesi tartışmaları bunun için iyi bir örnek oluşturuyor. Suriye’deki türbenin yerinin değiştirilmesi operasyonu muhalefeti çılgına çevirdi.
Muhalefet her konuda olduğu gibi yine dersine çalışmadan sadece olağanüstü sert bir tepki gösterdi. Neden olduğu niçin olduğu anlaşılmayan bu sert tepki birkaç gün gündemi meşgul etti. Oysa siyaset temel olarak daha iyi olana ulaşma gayesiyle icra edilir.
Aynı ülke toprakları içinde bir yerden başka bir yere nakledilen türbe için:” Vatan toprağını terk ettik, bıraktık, kaçtık, teröristlere teslim olduk” safsatasına kendi de inanmayan muhalefet, Süleyman Şah Türbesi’yle, türbenin geçmişiyle ilgili bilgisiz olduğunu da ortaya koydu. Türbenin tarihçesine kısa bir bakışla muhalefetin tepkisindeki anlamsızlığı hemen anlamış oluruz.
Türbe, Suriye’den çekilen Fransa tarafından Ankara anlaşmasıyla Türkiye’ye bırakıldı. Bu anlaşma daha sonra Lozan anlaşmasına da girdi. Süleyman Şah Türbesi ilk olarak 1939’da nakledildi. Yani ilk nakli “Milli Şef” İsmet İnönü’nün iktidarı döneminde olmuştur.
1973’te ikinci değişiklik kararı alındı, uygulama 1975’te yapıldı. 1973’te Nihat Erim hükümeti vardı. 1975’te Türkiye’yi MC hükümeti yönetiyordu. Başbakan Süleyman Demirel, yardımcıları Necmettin Erbakan ve Alpaslan Türkeş’ti.
Son operasyonla ilgili olarak muhalefet iddia ettiği gibi bir “ ihanet” varsa, şu soruyu sormak gerekiyor. Daha evvel bu yer değiştirme işlemlerini gerçekleştiren hükümetler ihanet içinde miydiler? Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, hükümeti ve diğer yetkilileri ihanetle suçlamadan önce konuyu biraz araştırmış olsalardı bu anlamsız tepkiyi koymazlardı, koyamazlardı. 
Herhalde Kılıçdaroğlu’nun İnönü ve Ecevit’ten, Bahçeli’nin de Alpaslan Türkeş’ten daha vatanperver olduklarını kimse söylüyor değildir.
Diğer bir husus, Genelkurmay Başkanına karşı kullanılan ağır ifadelerdir. Genelkurmay’ın hükümet tarafından verilen talimatı yerine getirmesi muhalefeti ciddi rahatsız etmişe benziyor. 
En azından Genelkurmay Başkanı’na karşı kullanılan ifadelerden bu çıkıyor. İşin doğrusu gerek hükümeti gerek Genelkurmay’ı alkışlamak ve tebrik etmek gerekiyor.
 Vatandaş alkışlıyor ve tebrik ediyor.