Antalya'nın radikal kararı, düğümlenen Bursa'ya örnek oldu

Bursa'da;
Şehir içi ulaşımı rahatlatmak için yıllardır kaldırılması konuşulan ancak bir türlü karar alınamayan minibüslerle ilgili, AK Partili Antalya Büyükşehir Belediyesi çok radikal bir karar aldı.
Türkiye'nin;
5. büyük ili olan Antalya'da, şehir içi çalışan minibüslerin trafik akışına iyice olumsuz etki yaratması üzerine Menderes Türel başkanlığındaki Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, kent içini rahatlatacak ve Bursa'da da yansıması olacak önemli bir karara imza attı.
Kısa adı;
UKOME olan Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin kararı uyarınca, 7 metrelik iki minibüs, 12 metrelik bir otobüse dönüştürüldü.
Söz konusu radikal karar da 1 Ocak'tan itibaren Antalya'da uygulanmaya başladı.
Böylece;
Hem Bursa gibi yol fakiri olan Antalya'nın şehir içi ulaşımı, çok sayıda minibüsün kaldırılmasıyla nefes aldı, hem duraksız yolcu alma dönemi sona ererek, trafik akmaya başladı, hem de Antalyalılar yüksek konforlu ve denetimli araçlarla seyahat etmeye başladı.

Antalya'da;
Minibüsçüler arasında itirazlara yol açan bu radikal kararın mimarları ise AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile kısa bir süre Bursa Valiliği de yapan Antalya Valisi Münir Karaloğlu oldu.
Antalya'yı yöneten;
Bu iki önemli isim ortaya çok büyük bir irade koydu.
Mesela;
Vali Karaloğlu, 2 milyonluk bir şehrin içinde 14 kişilik minibüs bulunmasının doğru olmadığını savundu.
Keza;
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise minibüsçülere adeta rest çekti ve halktan yana oldu.
Bu yönde;
Oy kaygısı taşımayan Başkan Türel'den, kendisini eleştiren minibüsçülere ise şu tarihi cevap geldi.
"Ne yapalım yani, sen geçmişte bana destek verdin diye ben senin her türlü pisliğine göz mü yumacağım.
Kusura bakmayın böyle bir Menderes Türel'i bulamazsınız"
Antalya'da;
Şehir içi ulaşımı rahatlatmak ve kısmen oy tehdidinden de kurtulmak için alındığı görülen bu söz konusu karar, dolaylı yoldan Bursa'yı da ilgilendiriyor.

Hatırlanacaktır;
Bursa'da minibüslerin halk otobüslerine çevrilişi son olarak 1999-2004 seçim döneminde görev yapan DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser döneminde gerçekleştirilmişti.
Bilenser;
Çok radikal bir karar alarak, kentin batı yakasına giden minibüslerin kaldırılması gibi çok önemli bir imza atmıştı Bursa trafiğine.

Ne var ki;
Bursa'da kentin batı yakasından daha da büyük sorun doğu yakasında yaşanıyor yıllardır.
Santral Garaj'dan itibaren Yıldırım'a doğru aynı anda hem raylı sistem, hem halk otobüsü, hem belediye otobüsü, hem minibüs, hem de dolmuş çalışıyor.
Haliyle;
İçinden çıkılmaz bir hale gelen kentin doğu bölgesine doğru olan ulaşım yıllardır bir çözüm bekliyor ama gereken siyasi irade ortaya konulamıyor.
Yanlış hatırlamıyorsak;
2 yıl kadar önce AK Partili Büyükşehir Belediyesi, kent trafiğini rahatlatmak ve ulaşımı daha modern hale getirmek için böyle bir adım atmaya kalkmış ancak, minibüsçülerin Ankara'da yaptıkları lobi sonucu, işin ucu oy kaygısına kadar gitmiş ve olan yine Bursa trafiğine ve Bursalılar'a olmuştu.
Antalya'da;
Uygulamaya kararlılıkla konulan ve hiçbir lobiye, siyasi talimata ve oy kaygısına takılmadan alınan bu karar aslında Bursa için çok iyi bir örnek.
Allah aşkına;
Yakışıyor mu hiç Santral Garaj'ın girişindeki o kural tanımayan minibüs keşmekeşliği Bursa'ya?
Sonra hangi şehirde görüşmüş bunca toplu taşım aracının aynı güzergahta seyri?
Yine;
Hiç olacak şey mi, bir grup esnafın Bursa'nın kaderiyle oynaması ve buna ses çıkarılamıyor olması?
Artık hangi büyük şehirde kaldı istenilen yerde bekleme yapıp, durmak yolcu almak/bindirmek?
Daha da ayıbı;
Bursa, 3 milyonluk şehirde küçük bir "oy kaygısı"na kurban edilmek zorunda mıdır yıllardır?
İşte Antalya, işte kararlılık.
Peki ya Bursa?