ARINÇ, BAŞKENT'TEKİ BU BULUŞMADA DÖVİZ KURUNDAN KAYNAKLI SORUN İÇİN NE ÖNERDİ?

Şu bir gerçek.
Türkiye;
Uzun bir süredir aynı zamanda ekonomik saldırı altında.
Yüksek döviz rakamlarının, Türk iş yaşamına açtığı ve açmayı da sürdürdüğü yaralar ortada.
Zaten;
Bu nedenle, başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından olmak üzere topluma sürekli Türk parası kullanma çağrısı yapılıyor.
Ne var ki;
Ortada bazı çelişkiler var.
Mesela;
Dolar kuru neredeyse 7'lerden şimdiki oranlara düşmesine karşın, raflarda çoğu ürün hâlâ yüksek dolar karşılığından satılıyor.
Bu durumun;
Bir de medya dünyasını ilgilediren bir boyutu var.
Konu;
Çok uzun ve detaylı.
Ama şunu söyleyebiliriz.
Özellikle;
Dolar kurunun yüksekliği, Türk televizyon yayıncılığı karşısında çok önemi bir olumsuz etken.
Türkiye'de;
Yerel ve ulusal televizyon yayınları, Türksat 4/A uydusu aracılığıyla yapılıyor.
Tabii;
Bunun da bir bedeli var.
Dahası;
Dolar kuru üzerinden yapılıyor bu ödemeler.
Her ne kadar;
İlgili bakanlık, Dolar'ı 5.25 üzerinden sabitlese de, bu bile çok büyük bir rakam.
Örnek vermek gerekirse;
Yerel televizyon kanalları her ay 9 bin dolar uydu kirası vermek zorunda.
Dolar;
5.25'e sabitlense bile dolar, aylık yaklaşık 45 bin lira ödeme yapmak zorunda TV kanalları.
Bu da; Anadolu'da çoğu yerel kanalın teker teker kapanmasına ya da karasal sisteme geçmesine neden oluyor.
Önceki akşam...
Ankara'da;
Bilal Erdoğan ve bakanların katılımıyla Anadolu Yayıncılar Derneği'nin bir gecesi vardı.
Gecede;
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, çok yerinde bir konuşma yaptı.
Mesajını da hükümete verdi.
Konuşmasında;
"Önümüzde bir yerel seçim var ve yerel seçimde yerel medyaya ihtiyacımız var" diyen Arınç, Türksat'ın uydu kiralarının yüksekliğinden bahsetti.
Yine...
"Türksat, bugünkü yüksek ücretini en az üçte birine indirsin. Bu paralar ödenemez noktasında. Eğer yerel medyaya ihtiyacımız varsa, bu yapılmak zorunda, üstelik bundan Türksat'ın da hiçbir kaybı olmaz" diyerek konuya açıklık getirdi.
Arınç;
Çözümü de kendine has olarak önerdi.
"Bunu yapmak, güçlü bir hükümet için çok basit bir iş.
Birisi telefon açıp, ilgili kişiye talimat verip uydu kiralarını indireceksin diyecek, hepsi bu..."
Doğrusu
Başta TRT ve AA olmak üzere yerel ve ulusal medya dünyasını ve işleyişini çok iyi bilen deneyimli siyasetçi Arınç'ın bu sözleri çok hoşumuza gitti.
Adeta bam telimize dokundu.
Üstelik;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "milli para" çağrısından sonra, yerel medyanın feryatlarına adeta tercüman olan Arınç'a bunu dillendirdiği için teşekkür ediyoruz.

BURSA'DA MHP'YE NEDEN İLÇE VERELİM Kİ?

Bursa'da...
Olası bir;
AK Parti-MHP seçim ittifakında, MHP'ye hangi ilçelerin verilebileceğine dair yorumlarımızı aktardık dün.
Keza...
24 Haziran seçim sonuçlarından hareketle MHP'nin Bursa'da tam 13 ilçede 4. parti olduğunu, 3 ilçede de 3. parti olduğunu paylaştık.
Yani;
"MHP'ye Bursa'da hangi ilçeler verilebilir" sorusunun çok bir anlam taşımadığını, çünkü MHP'nin başlı başına başarılı olduğu hiçbir ilçe olmadığını söyledik.
Tesadüf olsa gerek.
Bu kez de elimize;
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman'ın bir açıklaması geçti.
Meslektaşımız Ersel Peker'e yaptığı açıklamada Salman aynen şunları söylüyor:
"18 belediyeden 2'sinin CHP'de, 16'sının AK Parti'de olduğu Bursa'da, MHP ile ittifak yapılmasının ne derece gerektiği tartışılır.
24 Haziran seçimleri baz alındığında MHP'nin 2. parti olabildiği tek ilçe Gürsu'dur.
Böyle bir tablo karşısında MHP'ye teorik anlamda jest yapılabilecek bir durum da ortaya çıkmamaktadır"
Salman'ın sözleri çok açık.
Yani diyor ki;
'MHP'ye Bursa'da neden ilçe ya da ilçeler verelim, ihtiyacımız yok ki'
Doğruya doğru.
Bursa'da;
13 ilçede 4. parti olan, 3 ilçede de 3. parti olan MHP'ye ilçe vermek, AK Parti için siyasi intihar projesi olur.

NİLÜFER'DEN GELEN BU SÜRPRİZ İSTİFA, ÇALKANTI YARATTI

Yüksek Seçim Kurulu'nun;
Takvimi uyarınca, yerel seçimlerde aday olmayı düşünen siyasi parti yöneticilerinin son istifa tarihi 1 Aralık idi.
Yani;
Bursa'da da partilerin il ve ilçe yöneticilerin istifaları vardı adaylık için.
Ne var ki...
Dün;
Bursa'da CHP kulislerine çok ilginç bir istifa haberi düştü.
Haliyle de yankısı fazla oldu.
Partinin;
Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal'ın, adaylık için istifa dilekçesini dün İl Başkanlığı'na gönderdiği belirlendi.
Bu da;
Pek çok spekülasyona yol açtı parti içinde.
Hele ki;
Kanunen, son istifa tarihi 1 Aralık olmasına karşın, Tansal'ın aradan geçen 19 gün süresince istifasını partisine vermemiş olması, dilekçenin yeni düzenlendiği ama eski tarihli hazırlandığı ve bunun da geçersiz olduğu yorumlandı.
Dahası;
Bu sürpriz adaylık istifasının kim tarafından istendiği ve amacı da CHP'nin kulislerinde kazan gibi kaynar oldu.