Bir an önce el atılmaz ise Bursa’da trafik toptan tıkanacak!

Yaşadığımız tablo;
Suyun kaynama noktası olan 100 dereceye iyice yaklaşması gibi.
Şehir içindeki;
Trafik sorunu her geçen gün, bir gün öncesine oranla farklılaşıyor.
Ve giderek de içinden çıkılmaz bir hale doğru gidiyor.
Öyle ki;
Neredeyse İstanbul trafiği gibi olmaya başladı, Bursa’nın kent içi trafiği.
Şunu kabul etmek gerekiyor.
Bursa tarihi dokusu olan bir kent.
Öyle;
Hemen bir çırpıda yeni arterler açmak çok kolay değil.
Fakat;
Önlemleri de almak gerekiyor.

Bilenler bilir.
İstanbul’da da trafik büyük sorun.
Ama;
Yolların akabilmesi için bir takım tedbirler uygulanıyor.
Bunlar da çok zeka gerektiren işler değil.
Örneğin;
Belirli saatlerde kent içine ağır tonajlı araçlar sokulmuyor İstanbul’da.
Yollarda, yasak bitene değin bekletiliyorlar.
Keza;
Dijital bilgilendirme tabelaları ile sürücüler sürekli olarak uyarılıyor.
Dahası;
Pek çok trafik polisi, yollarda ve kavşaklarda sıkışık saatlerde görev yapıp, trafiğin akışını sağlıyorlar.
Bu esnada;
Anında müdahale de ediyorlar.
Artı;
Belediye trafik zabıtası da, polislerle koordineli olarak çalışıyorlar.
Yanı sıra;
Akılcı kavşaklar yapılarak, sürücülerin ille de dönel kavşağa girmeden U dönüşü yapabilmeleri sağlanıyor.

Peki ya Bursa?
Neredeyse sınıfta kalacak şekilde kötü.
Dün kentin pek çok noktasında kilitlenmeler vardı.
Bursalı sürücüler yine çıldırdı.
Ne var ki;
Trafik polisleri sadece, devlet büyüklerinin rahat ulaşımı için görev yapıyorlardı.
Oysa kavşaklarda ne bir trafik ekibi vardı ne de ulaşımın hızlanmasını sağlayan polisler.
Dahası;
Kenti yönetenler farkında değiller belki ama, yasak olmasına rağmen şehir içinde kamyonlar, TIR’lar cirit atıyor.
Mesela;
Kütahya plakalı kamyonları mı anlatalım, yabancı plakalı TIR’ları  mı söyleyelim, rahatça sol şeritten giden Bursa plakalı ağır vasıtaları mı?
Denetim olmayınca karmaşa da başlıyor.
Başta;
Garaj kavşağı, Gençosman kavşağı ve Ankara Yolu olmak üzere minibüslerin kural tanımayarak, yolların akışkanlığını engellemesi bile başlı başına bir sorun.
Çünkü;
Trafik kazası olmadığı müddetçe, trafik ekipleri
bu sorumsuzluğa müdahale etmiyor.
Ondan sonra da, yanlışlar bir hak oluyor Bursa’da.

Bazı kavşaklarda kırmızı ışık çok uzun yanıyor.
Bazı kavşaklarda da yeşil ışık çok az yanıyor.
Sürekli söylüyoruz.
Bu sinyalizasyon sistemi, merkezi olarak yönetilemiyorsa tek çaresi manuel olarak yani insan eliyle yönetmek.
Yani;
Belirli saatlerde trafik ışıklarını “sarı”ya düşürüp, o noktalara polis koyarak manuel olarak müdahale etmek gerekiyor.
Ne var ki bunlar ya düşünülmüyor ya da önemsenmiyor.
Hele hele;
Kentin trafik sorununun ortak bir koordinasyonu olmayınca, yetkisel sorunlar da baş gösteriyor kurumlar arasında.
Ve bu açıkça görülüyor.
Çünkü;
Kent içi trafiği tek elden yönetilse, bugün yaşanan bu sorunlar en aza indirilir.

Israrla ve iddia ile söylüyoruz.
Hem bir sürücü olarak, hem de bu kenti iyi bilen birisi olarak ifade ediyoruz.
Sürücülerin hangi arterlerde sorun yaşadıkları, hangi noktalarda sinyalizasyon sistemlerinde hatalar bulunduğu, hangi kavşaklarda aksama yaşandığı, hangi yolların hangi saatlerde tıkandığı belli.
Sadece bu sorunlara manuel olarak el atmak ve de sıkı denetimler yapılması gerekiyor.
Emin olun;
Böyle giderse yakında Bursa’da trafik toptan tıkanacak!