BİR ERKEN SEÇİM HİÇBİR PARTİYE YARAMAYACAĞI GİBİ KAOS DA YARATIR ANCAK ŞÖYLE BİR İHTİMAL DE KAPIDA

Ankara'da tartışılan konuyu, salı akşamı AS TV'de canlı yayın "Platform"da tartıştık.
AK Partili Hayrettin Çakmak, CHP'li Gürhan Akdoğan, MHP'li Arif Demirören ve İYİ Partili Hasan Toktaş'la, "erken seçim" veya "baskın seçim" söylentilerini konuştuk.
Doğal olarak;
Muhalefet, iktidarın yerine geçmek ister.
Bunun için de her fırsatı siyasi açıdan değerlendirir.
Ne var ki;
Başkent'te tartışılan bu konuya, 4 ayrı siyasi görüşteki konuklarımız da aynı tepkiyi verdiler.

Ve;
"Erken seçime gerek olmadığı"nı ifade ettiler.
Nedeni şu.
24 Haziran seçimlerinin üzerinden henüz 15 ay geçti.
Bir kere;
AK Parti, bir genel seçim niye istesin ki, önünde daha 4 yıllık iktidar süresi var.
İkincisi;
CHP'nin İstanbul seçiminden hareketle erken seçim istemesi, seçmeni irite edebilir ki, hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşabilir.

Bu nedenle;
AK Partili Çakmak da, CHP'li Akdoğan da, MHP'li Demirören de, erken seçime gerek olmadığı görüşündeydiler.
Hatta;
İYİ Partili Toktaş, "erken seçimin erken olduğu"nu söyleyip, şu anda Türkiye'nin böyle bir seçim kaldırmasının doğru sonuçlar vermeyeceğini anlattı.
Ancak...
Programın ilerleyen dakikalarında şöyle bir olasılık çıktı ortaya.
Gerçi olasılık ama...
Eğer olur da;
Babacan ve Davutoğlu odaklı olarak kasımda kurulacağı belirtilen parti ya da partiler, ana gövde olan AK Parti'den iddia edildiği gibi 50-60 milletvekili alabilirse, işte o zaman işler değişir.
Hatta, ortalık karışır.
Bize göre ise siyasi bir kaos yaşanır.
Keza;
TBMM içinde bir anda beliriveren suni bir güç, -iyi veya kötü tartışılır- Türkiye'nin stabil giden siyasi gidişini rayından çıkarabilir.
Bu da, en başta ekonomiye zarar verir ki, Türkiye'yi bir anda istemeye istemeye erken seçime götürmek durumunda kalabilir bu olasılık.
İşte bu durumda da seçmen ne der, o da sandıkta görülür.
Programda;
Böyle bir olasılıktan, 4 siyasi partiye mensup konuklarımız hiç memnun olmadılar.
Olmamaları da doğaldı.
Keza;
Milletvekili devşirerek, doğal olmayan yöntemlerle şu anda Türkiye'nin erken seçime götürülmesi, hiç de sağlıklı sonuç vermeyebilir.
Ne var ki;
Böyle bir olasılık, adeta kapıda bekliyor.
Çünkü;
AK Parti'den yaşanan istifaların finalinin, mevcut milletvekili transferleriyle sonuçlanacağı öne sürülüyor ki, hesapların bir anda karışacağı ihtimalini de düşünmek gerekiyor.

BÜYÜKŞEHİR'DE GENEL SEKRETERLİK MAKAMI YİNE EL DEĞİŞTİRİYOR

Genel Sekreterlik makamı;
Büyükşehir Belediyeleri'nde en üst bürokratik görev.
Bursa'da da;
Son yıllarda bu görevde sık değişiklikler yaşandı.

Hatırlanacaktır;
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Genel Sekreteri Seyfettin Avşar, hakkındaki çeşitli iddialar nedeniyle emekliliğini isteyip bu görevden ayrılmıştı.
Nitekim;
Dönemin Belediye Başkanı Recep Altepe de, bilgisi dahilindeki bu karar sonrasında bu göreve vekaleten Mustafa Altın'ı atadı.
Ancak;
Başkan Altepe, 2016 yılında asli atamayı yaparak Genel Sekreterlik görevine BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı İsmail Yılmaz'ı atadı.
Yılmaz;
2009 seçimlerinde AK Parti'den İznik Belediye başkan adayı olmuş, kazanamayınca yine memuriyete geri dönmüştü.
Kulağımıza gelenler;
Başkan Alinur Aktaş'ın, Altepe döneminden kalma Genel Sekreter İsmail Yılmaz'la çalışmak istemediği ve bir değişikliğe gideceği yönünde.
Hatta, yeni Genel Sekreter'in belirlendiği ve Yılmaz'ın emekli edilmesiyle bu atamanın gerçekleştirileceği yönünde.

KAMUOYUNA, "YÜZ AKI" ÜZERİNDEN TERÖR MESAJI

AK Parti;
Bursa'da sosyal medya üzerinden yeni bir tanıtım hamlesi başlattı.
Bunu da "Bursa'nın yüz akı" mottosuyla yapıyor.
Mesela;
AK Partili tüm belediye başkanlarının resmi paylaşılıp, üzerine -örneğin- "Büyükşehir'in yüz akı", "Osmangazi'nin yüz akı" yazısı bulunuyor.
Galiba;
Bununla da kamuoyuna bir mesaj verilmeye çalışılıyor.
Keza;
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman'ın mesajları arasında da "Teröre destek veren belediye başkanlarımız yok bizim" vurgusu yapılıyor.