BÜNYESİNDEN SAADET VE AK PARTİ'Yİ ÇIKARAN MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN "ERBAKANCILARI" KURDUKLARI YENİ PARTİ İLE MUHAFAZAKAR SEÇMENE SEÇENEK OLMAYI HEDEFLEDİ

Bu yaşananları;
Kimileri "Eski Türkiye" olarak adlandırıyor.
Hatırlanacaktır.
Bir dönemin yerel ve genel iktidar partisi Refah Partisi, Türkiye'nin zor dönemlerinde iktidardı.
Nitekim;
Mayıs 1997'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından "Laik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri" gerekçesiyle RP hakkında dava açılmıştı.
Ardından da;
Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından bu parti kapatılmıştı.

Lideri Necmettin Erbakan ile kurmayları Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Çelik'e de 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmişti.
Yine hatırlanacaktır.
Milli Görüş'ün 5. siyasi partisi olarak da daha sonra Saadet Partisi kurulmuştu.
Ne var ki;
Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan ile Saadet yönetimi arasında yaşanan gerginlik nedeniyle "Erbakancılar" olarak adlandırılan grup, Saadet'ten ayrılmıştı.
İşte...
O grup, Fatih Erbakan liderliğinde bundan 10 ay önce "Yeniden Refah Partisi"ni kurdular.
Amblemleri de;
Kapatılan Refah ile hemen hemen aynı.
Yeniden Refah;
76 ilde kısa sürede örgütlendi.
Bu pazar günü de Ankara'da 1. büyük kongrelerini yapacaklar.
Dün;
Partinin Kurucu Bursa İl Başkanı Naim Öztürk ve yardımcıları Hasan Karabulut, Erol Taşçı ve Kamil Epik Sönmez Medya'da konuğumuzdu.
Pazar günü;
Ankara'ya 71 otobüsle gideceklerini anlatan İl Başkanı Öztürk, 10 ayda Bursa'daki üye sayılarının da 9 bine ulaştığını anlattı.
Başkan Öztürk bir de siyasetteki üsluptan bahsetti.
İnsanların gerginlikten sıkıldığını ve yorulduğunu belirtip, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun da sakin tavrıyla seçimi kazandığını anlatan Öztürk, liderleri Fatih Erbakan'ın da aynı tarzda olduğu için Milli Görüş tabanının kendilerine ilgi gösterdiği görüşünde.
Anladığımız kadarıyla;
Aynı kökten beslenen AK Parti kadar Saadet Partisi ile de aralarında ciddi mesafe var Yeniden Refahlıların.
En önemli düsturları;
"Adil düzen" ilkesi olan Yeniden Refahlılar'ın hedefi de, yapılacak ilk seçimde, milliyetçi ve muhafazakar kesimde arayış içinde olan seçmene alternatif adres olmak.

BURULAŞ'TAKİ UYGULAMA STANDART OLAMAZ MI?

Malum.
Bursa'da;
Şehir içi toplu taşıma, kamu ve kamuya yani belediyeye bağlı olarak özel girişim tarafından yapılıyor.
Kamuoyunda;
"Yeşil otobüsler" olarak adlandırılan Özel Halk Otobüsleri de bu çerçevede faaliyet gösteriyor.

Ne var ki;
Belediyeye yani Burulaş'ın sarı renkli otobüslerinin sürücüleri ve davranışları ile Özel Halk Otobüsleri şoförlerinin ve davranışlarının arasında muazzam fark var.
Önceki gün;
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın, teknik arızadan dolayı yanan belediye otobüsünün sürücüsünü ödüllendirdiğinde de gördük.
Burulaş'ın sürücüleri, Burulaş armalı tek tip giyiniyor ve kravat takıyor.
Ki o şoförün yangın gününde de üzerinde aynı kıyafet vardı, yani törene özel değildi bu kıyafet.
Özel Halk Otobüsleri de Burulaş'a bağlı olduğuna göre Burulaş yönetimi acaba neden bu otobüslerde de tek tip kıyafet ve kravat uygulamasına geçilmesini sağlayamıyor?
Pek çok kentte olan bu uygulama, Bursa'da da olsa fena mı olur?

GÜRSU'DA ÖNCELİKLİ HEDEF YENİ OKUL ALANI BULABİLMEK

Gürsu;
Bursa'nın en fazla göç alan ilçelerinin başında geliyor.
Öyle ki;
Bursa'nın nüfus bakımından büyümesinden daha fazla Gürsu'nun büyümesi.
Ortalama 100 bin nüfusu olan Gürsu, her yıl 6 bine yakın dış göç alıyor.
Ahıska da dahil olmak üzere ağırlıklı olarak Doğu'dan göç alan Gürsu'nun belediye başkanı Mustafa Işık dün AS TV'de "Sönmez Medya Buluşmaları"nda konuğumuzdu.
Malum her ilçenin kendine has sorunu var.
Başkan Işık'ın anlattığına göre Gürsu'nun da sorunu okul ve okul alanı eksikliğiymiş.
Her yıl ciddi oranda artan nüfus nedeniyle mevcut dersliklerin 45'er kişilik olduğunu anlatan Başkan Işık, ilçenin bir tarafta Kestel ve Yıldırım'la çevrili olması bir tarafta da ova koruma bölgesinin bulunması nedeniyle okul alanı ihtiyacı çekildiğini söyledi.
Işık'a göre;
Kent halkının bu ortak sorunu, yeni yer arayışlarına göre çözüm bulmayı bekliyor.