Davutoğlu’nun yetkileri mi azaltıldı?

Tam da;
Bir takım söylentiler sonrasında, AK Parti’nin MKYK’sında alınan kararın, doğal olarak yankıları oldu.
Malum karar;
İl ve ilçe başkanları atama yetkisinin, Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’ndan alınarak, partinin üst yönetimi olan 51 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu’na verilmesini öngörüyor.
Yani;
Başbakan Davutoğlu, partisinin Genel Başkanı da olsa, herhangi bir il veya ilçe başkanını görevden alamayacak, yerine de atama yapama-yacak artık.



Kimilerine göre;
Bu durum, Davutoğlu’na getirilen bir kısıtlama.
Peki;
Neden böyle bir karar alınmasına gerek duyuldu?
Bu durum;
AK Parti’nin Sözcüsü Ömer Çelik’e direkt olarak soruldu.
“Tamamen” dedi “Teknik bir düzenleme”
Haliyle;
Başbakan Davutoğlu’nun ne yaptığı da soruldu alınan bu karar sonrasında.
Anlatılana göre;
Davutoğlu da imzalamış, kendisini kısıtlayan bu önergeyi.
Bu ihtimal;
Parti içinde bir kriz gibi de algılandı.
Ömer Çelik, bu soruya ise hayli ilginç gelen şu cevabı verdi:
“Bir kriz olursa ben size söyleyeceğim…”
Bu hayli dikkat çeken kararın bir başka yansıması da “Fuat Avni” kodlu sosyal medya kullanıcısına yönelik.
Nitekim;
Bir süre önceki paylaşımlarında, parti teşkilatlarındaki görevden alma ve atama yetkisinin, Ahmet Davutoğlu’ndan alınmasına yönelik hazırlık yapıldığını iddia etmişti.
Yine;
Fazlasıyla yazılıp çizilenlere göre, partinin en üst yönetimi olan söz konusu 51 kişilik MKYK’yı oluşturan isimlerin, ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın isimler olduğu biliniyor.

23 Nisan’da bu keşke olmasaydı?

Yerel bazda söylemek gerekirse…
Valilik, kaymakamlıklar ve belediye başkanlıkları koltukları hadi tamam da…
23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Çocuk Bayramı’nda, ilkokul çocuklarını bir siyasi partinin başkan koltuğuna oturtmak hiç olmadı.
Doğrusu, böylesini de ilk kez gördük.
Okul ismi ya da çocukların isimlerini vermeyelim.
23 Nisan’da;
Bazı ilkokul çocukları, AK Parti’nin Nilüfer İlçe Başkanlığı’na götürüldü, başlarına AK Parti şapkaları takıldı ve sonra da sembolik olarak, koltuklar bu çocuklara bırakıldı.
İyi niyetli bir çalışma olsa da, hiç de şık karşılanmadı bu tablo.



Bir kere hem örneği yok böyle bir etkinliğin, hem de henüz ilkokul çağında olan çocukları bir siyasi partinin binasına sokup, parti logolu şapkalarla fotoğraflamak hiç doğru olmamış.
Keşke olmasaydı.

Eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye döndü

Uzunca bir süredir yurtdışındaydı Bursalı siyasetçi Gürhan Akdoğan.
Tıpkı;
Bir süre AK Parti Bursa İl eski Başkanı Sedat Yalçın’ın yaptığı gibi CHP’nin Bursa il eski Başkanı Gürhan Akdoğan da İngiltere’deydi.



Oxford’da 2 ayı aşkın süredir dil eğitiminde bulunan Akdoğan, kısa dönem eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye döndü.
İmajında da büyük değişiklik olan Akdoğan, dün Sönmez Medya’ya gelip konuğumuz oldu ve yaşadıklarını anlattı.
Özellikle, Avrupa’dan Türkiye’ye bakışı anlatan Akdoğan’dan yakın bir zamanda aktif bir siyasi yaşama geçeceği izlenimi de edindik.

Üstadın sözleriyle bir pazar keyfi

Ne güzel söylemiş dizelerinde büyük üstat Nazım Hikmet Ran.
“Mutlu olmak için” demiş “Büyük nedenlere gerek yok. Cebimde 75 kuruşum var, hava da bahar…”



Sözlerin anlamına ve verdiği mesaja bakar mısınız?
Dini, ahlaki, sosyal ne çok anlamı var.
Hayatın anlamı da bu değil mi zaten, mutluluktan başka?

Bursa’ya gelip siteyi çökerttiler

Hafta içinde; Tüm ekip arkadaşlarımızı şaşırtan hayli ilginç bir olaya şahit olduk.
Bilenler bilir.
Star’da yayınlanan “Big Brother” isimli yarışmanın ilk sezonu tamamlandı.
Birincisi de Sinan oldu.
Son ana değin, Bursalı Onur Aydemir de hayli mücadele verdi.
Onur;
Bursa’da yıllarca DYP il yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan, Osmangazi Belediye Meclis üyeliği de yapan Bülent Aydemir’in oğlu.
Onun aracılığıyla Sinan’ı da Bursa’ya davet etmişler.
Bizler de Sönmez Medya olarak bu iki genç yarışmacıyı konuk ettik.



Nerden bilelim, başımıza gelecekleri(!)
AS TV’de canlı yayına çıktıkları programı kendi fan’larına duyurunca, hayli profesyonel olan web sitemiz bir süre sonra çöktü!
Meğerse;
Bir anda Sinan ve Onur’un on binlerce fan’ı aynı anda bizim web sitemize yüklenmişler.
Doğrusu böylesini ilk kez gördük.
Demek ki, “hayran kitlesi” denilen şey böyleymiş.

Bursa’da doğup Bursa’da yaşayanlar

İstatistiki bilgileri; TÜİK’in Bursa Bölge Müdürü Ünal Can gönderdi.
Rakamlar hayli ilginç.
Doğum yeri istatistikle-rine ilişkin.
Sonuçlar;
Türkiye’deki her 10 kişiden 3’ünün, doğduğu ilden farklı bir ilde yaşadıklarını gösteriyor.
Bursa da var haliyle bu çalışma içinde.



Mesela;
Bursa’da yaşayan Türk vatandaşlarının yüzde 55.4’ü Bursa’da doğmuş.
Buna karşın;
Yüzde 36.6’sı başka bir ilde doğmuş, yüzde 6.2’si de yurt dışında doğmuş.
Tabii;
Bu çalışmada köken yok.
Örneğin;
Bursa’da sayılarının çok olduğu bilinen Erzurumlu ya da Artvinliler’in de bu çalışmaya göre 2., hatta 3. kuşaklarının artık Bursa’da doğduğu anlamına geliyor ki, Bursa’da doğup Bursa’da yaşayanların oranı bu nedenle yüksek görünüyor.

Emeğin bayramı Kent Meydanı’nda

Temenni ve dilekler; Bugün tüm yurtta ve dünyada kutlanacak olan 1 Mayıs “İşçi Bayramı’nın, arzulandığı gibi geçmesine yönelik.
Kutlamalar bugün Bursa’da da olacak.



Çalışanlar, sendikaları aracılığıyla Atatürk Stadyumu karşısında saat 13.00’ten itibaren toplanmaya başlayacaklar.
Ardından da;
Kent Meydanı’na doğru başlayacak toplu yürüyüş sonrasında, kortejdekiler alanda buluşarak, 1 Mayıs’ı, emeğin ve dayanışmanın gününü kutlayacaklar.

Canlı bombaya dair ne mesaj çektiler?

Tesadüf eseri; çarşamba günü Bursa’da canlı bomba saldırısı olduğu gün, Bursalı CHP’liler de yürüyüş yapacaktı.
TBMM Başkanı;
İsmail Kahraman’ın laiklikle ilgili sözleri nedeniyle CHP Bursa İl Başkanlığı, Setbaşı’ndan başlayarak Atatürk Anıtı’na değin geniş çaplı bir protesto yürüyüşü yapacaktı.
Yürüyüş saati 18.30’du.
Canlı bomba dehşeti ise 17.25’te yaşandı.
Doğal olarak;
CHP’nin yürüyüşü iptal edildi.
Buraya kadar gayet doğaldı.
Ama;
İlginç olan, bu patlamadan hemen sonra CHP İl Başkanlığı’ndan geçilen cep telefonu mesajlarıydı.



CHP yönetimi;
Mesajında “Ölenlere rahmet, yaralı yurttaşlara acil şifa” diledi.
Oysa saldırıda 1 kişi ölmüştü, o da kadın canlı bombaydı.
Ne var ki, CHP’liler yangından mal kaçırır gibi hemen bu mesajı geçtiler ki, hayli de tepki topladılar.

36 YIL ÖNCE BUGÜN

Bir milat olan, 12 Eylül 1980 darbesinden önceki son yasal 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Ne var ki, ülkedeki yüksek “anarşi” nedeniyle sıkıyönetim altında bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir’de gösteriler yasaklandı.

Hedefler kaçınca mücadele düzeldi

İzlemeyenler için söyleyelim.
Öyle bir maç oldu ki Bursaspor ile Galatasaray arasında, sahada hem yüksek bir mücadele vardı, hem de çok gollü bitebilecek bir maçtı.
Bursaspor da farklı kazanabilirdi.
Galatasaray da.
Ama 1-1 bitti.



İki takım da korkusuz oynadı.
Çoğu zaman defansif risklere girildi ama bu da seyir zevkini yükseltti.
Elbette;
Taraftarlara böylesine güzel bir maçı seyrettiren en önemli etken, iki takımın da hiçbir iddiasının bulunmamasıydı.
Galatasaray şampiyonluğu, Bursaspor da Avrupa şansını kaçırınca, ortaya amaçsız ama zevk alınacak bir mücadele çıktı.