Dış ilişkilere dokunan bu sihirli değneğin mucizesi

Dikkatinizi mutlaka çekiyordur.
Çok hızlı ve çok radikal gelişmeler yaşanıyor Türk dış ilişkilerinde.
Hatırlayalım, 30 Mayıs 2010 tarihinde yaşananları.
Gülen cemaatinin en güçlü olduğu günlerdi.
Gazze'ye;
İnsani yardım malzemesi götürmek üzere yola çıkan Türk bandıralı Mavi Marmara isimli gemi, İsrail komandolarınca baskına uğramıştı.
O gece;
Gemide can pazarı yaşanmış, İsrail askerleri, kendilerini sopayla savunmaya çalışanlara ateş etmişti.
Sonunda da;
9 kişi öldürülmüş, 30 kişi de yaralanmıştı.
Hatta, yaralılar hastaneye kaldırılırken elleri kelepçelenmişti.
Sonra da;
Türkiye-İsrail ilişkileri bıçakla kesilmiş gibi kesilmişti.
Çok sonra;
Gemide bulunan AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz ise, Türkiye'de İsrail'i destekleyen grupların bulunduğunu belirterek “Bunların başında adı batsın paralel yapı diye tabir edilen o cemaat var. Mavi Marmara burada bir turnusol kağıdı vazifesi görmüştür. O cemaatin gerçek yüzünü tüm dünya görmüştür” demişti.
***
Türkiye;
Yıllarca İsrail ile küs kalmışken, bu kez de neredeyse Suriye'ye girmek üzere olduğumuz günlerdi.
24 Kasım 2015 günü bir büyük kriz daha patladı.
Rusya'ya ait bir savaş uçağı, sınır ihlali gerçekleştirdiği için Türk savaş uçaklarınca vuruldu.
Diğer anlamda;
1950'li yıllardan beri soğuk savaş sonrasında ilk kez bir NATO üyesi (Türkiye), bir Rus savaş uçağını düşürdü.
Haliyle ortalık yine çok karıştı.
Rusya derhal Türkiye'ye yönelik tedbirler uyguladı.
Türkiye'den sebze, meyve ve beyaz et ithalatını kesti.
Halkını da uyararak, Türkiye'ye tatile gitmemeleri konusunda baskıcı oldu.
Nitekim;
Bugün Ege ve Güney sahillerinde bu denli sinek avlanmasında en büyük neden, Rus turistlerin elini ayağını çekmesidir.
***
Ve;
Önceki gece yarısına doğru, Roma'dan bir el sıkışma haberi geldi.
Tel Aviv yönetiminin, Mavi Marmara baskınıyla kopan Türkiye ilişkilerini düzeltmek için, iyileştirme şartlarını kabul ettiği açıklandı.
Dün de;
Başbakan Yıldırım, İsrail'in 20 milyon dolar tazminat ödeyeceğini, Filistin'e uygulanan ambargonun kalkacağını, Aştod Limanı'na 10 bin tonun üzerinde insani yardım gönderileceğini, TOKİ'nin Gazze'de konut yapacağını duyurdu.
Aynı anda;
Yıldırım'ın mevkidaşı Netenyahu da, Roma'da benzer cümleler kullandı.
Yani;
İsrail ile Türkiye ilişkilerinde normale dönüldü.
Tabii;
Bu anlaşma koşulları, görünenler.
Asıl önemli olanlar henüz bilinmeyenler ve belki de hiç bilinmeyecek olanlar.
Ancak, belli ki bu anlaşmadan iki ülke de kendilerine göre kârlı çıkacak.
***
Başkent'te;
Dışişleri'nde yaşanan bu hareket, dün de Reuters'in tüm dünyaya geçtiği haberle adeta tavan yaptı.
Kremlin'in;
“Rusya-Türkiye ilişkilerinin tekrar eski haline gelmesi için, Tayyip Erdoğan'ın elinden geleni yapacağını söylediği”nin duyurulduğu haberde, düşürülen uçak için de Erdoğan'ın üzgün olduğu ifadesi kullanıldı.
Erdoğan'ın;
Putin'e mektup gönderdiğinin anlaşıldığı bu dikkat çeken gelişme, daha şimdiden iki ülke arasındaki gerginliğin gazını da aldı.
Çünkü;
Bu cuma günü Soçi'de düzenlenecek “Karadeniz Ekonomik İşbirliği” toplantısı için Rusya'nın davet ettiği Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün itibariyle bu davete olumlu yanıt verdi.
Ve;
Son 24 saatte sanki “sihirli bir değnek” değdi, maslahatgüzar seviyesine inen Türkiye-İsrail ile Türkiye-Rusya ilişkilerine.
Kim bilir?..
Belki de, Başbakanlık koltuğunun Ahmet Davutoğlu'ndan, Binali Yıldırım'a geçmesinin nedenlerinden biri de bugün bu yaşananların altyapısıydı.