Faruk Çelik’in Bursa turundan bazı mesajlar acaba çıktı mı?

Ailesiyle buluşmasının yanı sıra...
Çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi.
Çok sayıda ziyaretçi kabul etti.
Medya mensuplarıyla röportajlar yapıp, televizyon programlarına katıldı.
Cemiyet törenlerinde de hazır bulundu, yüzük taktı.
Dün de;
Naciye Şener’in cenaze töreni için Ankara’dan özel bir uçakla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la birlikte Bursa’ya geldi ve görevini yaptıktan sonra da vakit kaybetmeden Ankara’ya döndü.
Çelik’in programında bu hafta Ankara, cuma gününden itibaren de seçim bölgesi Urfa var.
Malum, pazar günü de partisinin büyük kongresi var.
Çelik;
Pazar günü Sönmez Medya’ya geldiğinde bir süre görüşme fırsatımız oldu.
O gün için bir ulusal gazetenin Bursa ekinde çıkan manşetten son derece rahatsızdı.
Çünkü manşet yapılan haber, Çelik’in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çok istekli göründüğü üzerine kurulmuş.
Bu nedenle itiraz etti.
“Yahu” dedi “Benim ağzımdan böyle bir cümle çıkmadı”
Nitekim, az sonra AS TV’de de programda benzer cümleyi kurdu böyle bir talep içinde bulunmadığını anlattı.
Çelik deneyimli bir siyasetçi.
Bu nedenle;
Böylesine hassas bir kararı kendisinin veremeyeceğini söyleyecek kadar da usta.
“Nerede görevlendirilirsek orada oluruz” deyip, Urfa örneğini de veren Çelik’in, herkesin ille de bir görev almak zorunda olmadığına dair görüşü de önemliydi.
Çelik’ten gördüğümüz şu.
Çelik uzun dönemdir TBMM’de.
Grup Başkanvekilliği yaptı, bakanlık yaptı, yapıyor da.
Belediye başkanlığı elbette ki önemli ve küçümsenmeyecek bir koltuk.
Ancak çok daha üst görevlerde bulunanlar için, hele hele halen kabinede bulunmuş olanlar için bu koltuk, çoğu kişinin aksine, üzerine atlanılabilir bir koltuk olmayabilir.
Ne var ki, işin içine parti görevi girince durum farklılık gösterebilir.
Galiba Çelik’in durumu da bu.
Seçimde rotasyona uğrayan bakanlar arasında olan ve Urfa’da haftalarca kamp kurup, sandıktan partisini çıkaran Faruk Çelik görev adamı olduğunu 12 Haziran seçiminde bir kez daha gösterdi.
Zaten bu nedenden olsa gerek ki, hakkındaki belediye başkanlığı spekülasyonları için yorum yapmaktan kaçınıyor, ‘bu işi Ankara’nın bileceğine’ getiriyor.
Ne var ki;
Çelik’in şu iki mesajı da önemliydi.
Birincisi, Bursa’da parti içindeki ayak oyunları. Bu oyunları halen gördüğünü söyleyen Çelik, yaşananlara anlam veremiyor.
Bu nedenle de “üç beş kişiler” dediği birilerine çok kızıyor.
Hem de öyle kızıyor ki, az buz değil.
Görüşmemizde hedef de koydu ortaya.
“İstenirse” dedi “Bursa’da 17’de 17 yapılır, hem de rahatlıkla”
Kuşku yok ki bu sözler açık bir güvenin eseri.
Tıpkı, Bursa tablosunda gördüğü eksikliği hissettiren sözleri gibi.
Zaten;
Bugün itibariyle hiç kimsenin önünü göremediği bu süreçte, Çelik’ten bu Bursa ziyaretinde fazla bir şey beklemek de abes olurdu herhalde.

‘Bursa Air’ bu akşam AS TV’de

Kamu ve özel sektör ortaklığıyla kurulması için projelendirilen Bursa Hava Yolları AŞ’ye ait ilk resmi bilgilendirme, hafta başında Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Başkanı Celal Sönmez ve MÜSİAD Başkanı Hasan Çepni tarafından yapılmıştı.
Bu akşam da şirket ve yapısı, Çelik Palas Otel’de Bursalı işadamlarına anlatılacak ve hisse satışları konusunda da adım atılacak. Biz- ler de bu nedenle “Politika Kulvarı”nı bu akşam Çelik Palas’tan yapacağız ve AS TV’den canlı yayınlanacak programa alacağımız konuklarla Bursa Hava Yolları’nı detaylandıracağız.

Sonuçlar akla ne getiriyor?

Henüz çok çok erken...
Bu nedenle;
Kamuoyu yoklamalarına dair her türlü yorumu da doğal karşılamak gerekiyor.
Dün itibariyle elimize ulaşan ulusal ölçekli bir çalışmanın haberinde Abdullah Gül’ü yeniden Cumhurbaşkanı olarak görmek isteyenlerin oranı, Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak görmek isteyenlerin oranından fazla görünüyordu.
Normalde garip gibi görünse de durum aslında açık.
Çünkü;
Denekler arasında sadece AK Partili yok, CHP’lisi de var, MHP’lisi de var mutlaka.
Dolayısıyla;
Siyasi rakiplerinin yara almasını isteyen AK Partili olmayan seçmen yapısı, “Gül mü, Erdoğan mı” sorusunda özellikle Gül’e destek vermiş olabilirler ki, bu yöntemle akla, Başbakan Erdoğan’ın Çankaya yoluna “çivi” döşenmek istenmiş olma ihtimali geliyor.

Son yolculuğunda yalnız bırakmadılar

Gerçi;
Haber ajansları Emirsultan’dan dün son yolculuğuna uğurlanan Naciye Şener’i, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın kayınvalidesi olarak duyuruyor ancak...
Merhume Şener, Bursa’da zaten tanınan bir isimdi.
Yıllar öncesinin sayılı firmalarından Şener Makina’nın sahibi Mehmet Şener’in eşi olan merhume Naciye Şener aynı zamanda Bursalı Gezeteci Levent Gencelli’nin de kayınvalidesi.
Nitekim Şener, Emine Örnek Koleji’nin İngilizce bölümü eski yöneticilerinden Hacer Gencelli’nin de annesiydi. Kabine üyeleri Faruk Çelik ve Binali Yıldırım’ın da uğurladığı merhu- meye bizler de Allah’tan rahmet diliyoruz.