HSYK seçimi niye bu kadar önemli?

Öncelikle şunu söyleyelim. Pazar günü yapılan;Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimi, vatandaşları direkt olarak ilgilendirmese de dolaylı olarak ilgilendiriyor.
Nedenini şimdi paylaşacağız.
Türkiye’de pazar günü aslında bir ilk yaşandı.
Çünkü ilk kez savcı ve hakimler, yöneticilerini belirlemek için sandık başına gitti.
Bunun da nedeni;
HSYK’nın yapısını değiştiren 2010 yılındaki Anayasa değişikliği.
HSYK, 22 üyeden oluşuyor.
Adalet Bakanı ve müsteşarı kurulun doğal üyesi.
HSYK Başkanvekilliği ile 3 ayrı dairenin başkanları, HSYK Genel Kurulu’yla belirleniyor.
Yargıtay 3 üye veriyor.
Danıştay 2 üye veriyor.
Cumhurbaşkanı 4 üye atıyor.
Kurulun 10 üyesi ise seçimle belirleniyor.
***
Bu seçim için;
Bursa’dan da 349 olmak üzere, yurt genelinde tam 13.994 savcı ve hakim oy kullandı pazar günü.
Bu 10 asıl ve 6 yedek üye için de tam 61 aday yarıştı.
Seçimi;
Sol tandanslı YARSAV mensup- ları ile cemaat adayları kaybetti.
Hükümet destekli olduğu söylenen Adli Yargıda Birlik Platformu adayları ise 10’da 7 yaparak seçimi kazandı.
Böylece;
Cemaat yönetiminde olduğu iddia edilen HSYK el değiştirip, hükümetin desteklediği öne sürülen savcı ve hakimlerin yönetimine geçti.
Cemaat, seçim sonuçları karşısında suskun.
Nitekim;
Yargıdaki ağırlığını korumak isteyen ancak ağır yara alan cemaatin, televizyon kanalı, sonuçlar açıklandığında belgesel yayınladı.
***
Sonuçlar;
Hükümet ve AK Parti cephe- sinde ise memnuniyetle karşılandı.
YARSAV, yargının, cemaatin elinden hükümetin eline geçtiği ve daha da siyasallaştığı görüşünde.
Beklenti;
Kısa bir süre içinde yurt genelinde kapsamlı bir savcı ve hakim atamasının olacağı yönünde.
Çünkü savcı ve hakimlerin atanmalarını ve yer değiştirmelerini artık bu yeni HSYK belirleyecek.
17 Aralık operasyonu dahil olmak üzere aylardır, “paralel” olduğu gerekçesiyle HSYK’dan şikayet eden hükümet, artık büyük ölçüde rahatlayacak.
Çünkü;
Emniyet’teki “paralel temizlik”, bu seçim sonuçlarıyla yargıda da hemen başlayacaktır, ki bu da, Türkiye’de 7’den 70’e herkesi azami 4 yıl süresince ilgilendiren yeni bir yargı modelinin oluşması anlamına gelecektir.