16 Nisan'da;
Referandumdan "evet" çıkmasıyla birlikte önümüzdeki seçimlerin tarihleri de belli oldu.
Buna göre;
Yerel seçimler Mart 2019'da
Genel seçimler de Kasım 2019'da yapılacak.
Bu süreye kadar da TBMM'de uyum yasaları çıkarılacak.
Yani;
Partili cumhurbaşkanlığı sistemi başta olmak üzere 16 Nisan'da oyladığımız diğer 17 maddenin hukuksal altyapısı ve idari mevzuatları hazırlanacak.
Sonra da;
Türkiye'de, ilk kez partili cumhurbaşkanı seçilecek 2019'da.
***
Buraya kadar bir mantık hatası görünmüyor.
Ama;
Sanki 2019'daki bu seçime dair bir eksiklik, daha doğrusu kafa karışıklığı var.
O da;
Nedense bugüne değin hiç gündeme gelmedi.
Ne;
18 maddelik anayasa değişikliği metni hazırlanırken, ne TBMM'de görüşülürken, ne de propaganda döneminde üzerinde tartışmalar yapılırken.
Muhtemelen;
İlk kez şu anda bu sütunlar aracılığıyla tartışmaya açılmış olacak.
O da şu.
Daha doğrusu kafamızı kurcalayan soru şu:
2019'da cumhurbaşkanı seçilemeyen adayların durumu ne olacak?
Şöyle örnek verelim.
Diyelim ki;
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı oldu ama seçilemedi.
Ne olacak peki sonra?
Milletvekili olmadığı için TBMM'de partisinin başında bulunamayacak mı?
Ya da;
Bu örneği MHP lideri Bahçeli ile sürdürelim.
Bahçeli;
2019'da cumhurbaşkanı adayı olursa ve seçimi kaybederse, TBMM'de partisinin başında bulunamayacak mı?
Bu durum;
Şu anda çok net.
Çünkü;
2019'da, partiler hem milletvekili adaylarını belirleyecekler, hem de cumhurbaşkanı adaylarını.
Yani;
Bir genel başkan, hem cumhurbaşkanı adayı, hem de bir ilin milletvekili adayı olamayacak.
Bu da büyük bir çelişki.
***
Şu anda;
Bu durum, seçime daha zaman olduğu için tartışılmıyor.
Ama yakın bir zamanda mutlaka tartışılacaktır.
O nedenle;
Yakında TBMM'de çıkarılmaya başlayacak uyum yasaları arasında mutlaka "Bir partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı adayı da oluyorsa, aynı zamanda o seçimde milletvekili de seçilebilir" hükmünün getirileceğini düşünüyoruz.