Siyasetin dili sertleşmeye başladı

Gerçi;
Henüz referandumun tarihi belli değil ama liderler, tıpkı bir propaganda dönemindeymiş gibi farklı bir havaya girdiler.
Galiba;
AK Parti-MHP-CHP arasında bir anda sertleşen siyasi üslubun fitilini Başbakan Binali Yıldırım ateşledi.
Öyle ki;
Başbakan Yıldırım'ın o dikkat çeken, biraz da şaşırtan sözlerinin ardından sosyal medyada da "evetçi"ler ve "hayırcı"lar arasında sert tartışmalar ve eleştiriler yaşanır oldu.
***
Görünene göre;
Bu durum, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım'ın "PKK, FETÖ ve HDP hayır diyor, bizler onun için evet diyoruz" sözlerinden kaynaklandı.
Gerçi;
Başbakan Yıldırım, bu sözleri CHP'nin "rejimi değiştiriyorlar" eleştirisi üzerine sarf etti ama galiba sözler başka yere gitti.
Mesela;
PKK ve FETÖ'yü bünyesinde barındıran bu sözler, referandumda 'hayır' oyu vereceklerin terör örgütü mensubu gibi algılanmasına yol açtı.
Bu da doğal olarak, siyasi arenada bir gerginliğe yol açtı.
***
Keza;
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında konuşurken, anayasa değişikliği isteğine tepki gösterdi.
"Bu değişiklik, terörü mü bitirecek, işsizlik sorununu mu çözecek, neden tek bir kişiye tüm yetkileri veriyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "Sizin bu isteğiniz ile TBMM'ye de gerek kalmıyor" dedi.
Yine;
AK Parti ile MHP'ye de seslenen Kılıçdaroğlu'nun "Meclis'ten isteyip de çıkaramadığınız ne var" diye sordu ki, yapılmak istenen referandumun bir parti meselesi değil, memleket meselesi olduğunu söyledi.
***
Bu arada;
Bir süredir hem partisi içinden, hem de dışarıdan eleştirilerin odağı olan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli de dün oldukça sert ifadeler kullandı partisinin toplantısında.
Öyle ki;
Sözleri, siyasi literatüre geçecek türdendi.
Mesela;
"Eğer Doğu Perinçek ve hayırcı yoldaşlarıyla, Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa kesinlikle ve istisnasız Sayın Erdoğan'ı tercih edebileceğimizi herkes bilmelidir" sözü fazlasıyla dikkat çekiciydi.
CHP'yi de kastederek;
"Bunlar çılgına dönüp kudursalar da evet diyeceğiz" diyen Bahçeli, anladığımız kadarıyla dün iki şeye açıklık getirdi.
Birincisi;
12 Şubat'ta Konya'da kampa girip referandumda izlenecek yol haritasını belirleyecek olan MHP kurmaylarına yönelik "acaba hayır'a mı dönecekler" iddiası kesinlikle boşa çıkmış oldu.
İkincisi de;
Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bu sözleriyle, TBMM'de MHP Grubu'nun, AK Parti'ye bundan sonra da destek olacağı gibi bir durum anlaşıldı.
Dahası;
MHP liderinin, bu ilginç çıkışıyla, propaganda döneminde "topa sert gireceği" de anlaşıldı.