Siyasetin miladı olan 3 Kasım’ın 10. yılında Türkiye’de ne değişti?

3 Kasım;
Türkiye’de sadece siyasetin değil, ülkenin idari yapılanmasının da değişime girdiğinin yıldönümü.
Yani;
Koalisyonlar sonrası AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği 3 Kasım 2002’nin yıldönümü.
Siyaset bilimcilere göre;
1980 sonrasında iktidara ANAP’tan sonra tek başına gelen ikinci parti olan AK Parti’nin bu başarısının altında yatan önemli sebepler var.
Örneğin;
DSP-MHP-ANAP koalisyonunda yaşanan ekonomik patlamanın 3 Kasım 2002 seçiminde “sosyal patlama” olarak yaşanması, liderlerin güvensizliği, yolsuzluklar, merkez sağ tabanındaki tepkiler, AK Parti’nin başarısının ana nedenleri olarak görülüyor.
Öyle ki;
Türk halkı, yıllarca yaşadığı bu sendromları hala unutmamış görünüyor çünkü attığı oylarla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor son 10 yıldır.
Çünkü AK Parti’nin;
2002 seçiminde yüzde 34.28
2007 seçiminde yüzde 46.58
2011 seçiminde yüzde 49.90
Oranında oy almasının Türk siyasi tarihinde bir başka örneği yok.
Keza;
2004 ile 2009’daki yerel seçimlerden de 1. parti olarak çıkılması, zor kırılacak bir başarıyı da beraberinde getirdi.
Tabii;
Bu başarının asıl sahibi Recep Tayyip Erdoğan olarak görünüyor ki, bu gerçeği partililer de saklamıyor.
Bu gerçek;
Son 10 yıldır siyasi rakibi olmayan partinin en büyük dezavantajı olarak da görünüyor ve 2015 yılında yapılacak genel seçimler için soru işareti oluşturuyor.
Nitekim;
Parti tüzüğüne göre aralarında Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Faruk Çelik’in de yer aldığı pek çok kurucu ve kurmay için bu dönem, milletvekilliği için son dönem ki, Erdoğan’sız partinin geleceği, doğal olarak merak ediliyor.
Geçen 10 yılda;
Atılan radikal kararlar ve sonuçlar, yerel yönetimlerin çalışmalarıyla harmanlanınca, seçimlerdeki siyasi istikrarı da getirdi.
Bu durum;
Bir başka gerçeği de ortaya çıkardı ve aradan geçen 10 yıla sığdırılan 3 genel ve 2 yerel seçimde alınan sonuçlar, ne anamuhalefet CHP’nin, ne de muhalefet MHP’nin iktidara gelmesinin çok uzak olduğunu gösterdi.
Keza;
10 yılda alınan sonuçlar sadece CHP ve MHP’yi etkilemekle kalmadı, başta merkez sağ olmak üzere TBMM hayali kuran diğer partilerin de işlerinin artık çok zor olduğunu ortaya koydu.
Hatta;
Tüm bu nedenlerden olsa gerek ki 12 Haziran 2011’deki seçim propaganda dönemi, sonucun adeta önceden belli olduğu bir havada geçti.
İşte;
Belki de 10 yıl sonrasında hem Türkiye’de hem de Bursa’da değişen en büyük algı da bu oldu.
Bir başka deyişle;
Aradan geçen 10 yıl seçmenin aklına, iktidar deyince AK Parti’yi, muhalefet deyince CHP’yi, bıçak sırtı deyince MHP’yi, baraj deyince diğer partileri getirir oldu.

Ona olan özlemde bile coşku vardı

Görüntüler;
Dün gün boyunca televizyon ekranlarına da yansıdı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 57 yaşında aramızdan ayrılışının 74. yılında gerçekleştirilen anma törenleri yine çok etkileyiciydi.
Yaşamının son anlarını geçirdiği Dolmabahçe’deki törenler...
Selanik’te doğduğu eve yaşanan ziyaretçi akını...
Yurt genelinde saat 9’u 5 geçe çalan sirenlerin etkisiyle Türk insanının araçlarından inerek saygı duruşunda bulunmaları...
Okullardaki törenler...
Anıtkabir’e yine onbinlerce insan seli akması...
Atatürk’ün sevdiği şarkıların seslendirilmesi, hayatının sahnelenmesi ekranlara çok güzel yansıdı.
Kısacası, Türk insanının Ata’larına olan özleminde bile bir coşku ve heyecan vardı ki çok çok güzeldi.

Güne şehit acısıyla uyandık!

Neredeyse;
Terör örgütünün yaşattığı acılara alışır hale geldiğimiz şu süreçte, dün sabah Siirt’ten gelen helikopter kazası ve 17 şehit haberi, sabah sabah yüreklerimizi sızlattı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın açıklamasına göre, helikopterin düşüş nedeni, havanın çok yağışlı ve sisli olması.
Ama...
İnsanın aklına da gelmiyor değil, “koca askeri helikopter nasıl düşer” diye?

9’u 5 geçe gözlemi!

Kültürpark’ta;
Spor yapan dikkatli okurlarımız aradı dün sabah.
9’u 5 geçe sirenler çaldığında pek çok özel aracın ve dolmuşların o anlarda durduğunu, kornalarını çaldığını ancak belediye otobüsleri ile yeşil otobüslerin tam tersine yollarına devam ettiğini anlattılar ki, dikkate değer bir gözlemdi.

Kahya, 1 yılı geride bıraktı

Bursa’ya;
Malatya’dan 5 Kasım 2011 tarihinde atanmıştı İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya.
Bir bürokrat için kısa denebilecek bir süre Bursa’da görev yapan Halil Yılmaz’ın ardından Bursa polisinin başına getirilen Ali Osman Kahya, 1 yıllık süreyi geride bıraktı. Geçen bu süre hem Kahya’nın, hem de Bursalı’nın Kahya’yı tanıması için yeterli bir süre oldu ki, Kahya da konusuna hakim, beşeri ilişkileri kuvvetli bir polis müdürü izlenimi bıraktı.

İlk harcı Bakan Günay koyacak

Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi emanetlerin ortaya çıkarılması projelerinden biri olan Muradiye Külliyesi restorasyonu çalışması başlıyor. Bu yönde ilk çalışmanın töreni 14 Kasım çarşamba günü törenle başlayacak. Başlayacak restorasyon çalışmasında ilk harcı ise Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay koyacak.

RİG buluşması 5 bakanla bugün

Dün de aktardık.
Avrupa Birliği sürecindeki adımları takip eden ve kısa adı RİG olan Reform İzleme Grubu’nun buluşması bugün Bursa’da Crowne Plaza Otel’de yapılacak.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın başkanlık ve ev sahipliği yapacağı buluşmada AB Bakanı Egemen Bağış, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da hazır bulunacak.