Tayyip Erdoğan, CHP seçmenine tercüman oldu

Her şey;
1.5 ayı geçkin süre önce TBMM’de, milletvekilleri odalarının bulunduğu katta başladı.
CHP’nin;
Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka –kendi ifadesine göre- başka bir CHP milletvekili arkadaşının odasına girdiğinde, duvarda Atatürk resmini görmüyor.
Sonra da;
Hayli yadırgadığı bu durumu, Meclis’te özel bir sohbette iki CHP milletvekili arkadaşına da anlatıyor.
Ardından;
Sosyal medyada bombalar patlıyor.
Ve;
Atatürk portresinin çöpe atıldığından, CHP’lilerin Atatürk resmini odalarından indirdiğine kadar gidiyor konu.
Suçlu olarak da;
Aylin Nazlıaka görülüyor, bu durumu kamuoyuna ifşa ettiği ve partiyi küçük duruma düşürdüğü gerekçesiyle.

***

Derken;
Kriz daha da büyüyor CHP içinde.
Partililer, isim istiyor Nazlıaka’dan.
O da ısrarla isim vermiyor.
Sonrasında, CHP’nin tek gündemi haline geliyor bu konu.
Üstelik;
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “dünya yanarken, Türkiye kavrulurken”
Yine de;
“Bana mısın” demedi CHP Genel Merkezi.
Önce;
Genel Merkez’in talimatı ile, bir CHP milletvekilinin Meclis’teki odasında asılı bulunan Atatürk tablosunu indirdiği iddiaları üzerine Bartın Milletvekili Muhammed Rıza Yalçınkaya, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’dan oluşan bir komisyon oluşturuldu.
Daha da sonra;
Bu CHP “muhakkikleri”nin hazırladığı rapor, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan partinin en üst yönetimi olan MYK’da gündeme geldi.
Partinin;
En üst kurmay kadrosu, bu kez tüm gündemi bırakıp bu konuyu inceledi.
Sonrasında da;
Aylin Nazlıaka, partiden kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edildi.

***

İşte;
Tüm bu olayların başlangıcı geri kalan yılın sonuydu.
Üzerinden;
Yaklaşık olarak 60 gün geçti.
Ve “koca CHP”;
Sur’u, Cizre’yi,
Suriye krizini,
verdiğimiz şehitleri,
Suriyeli  mültecilerin durumunu,
Türkiye’ye girmek üzere bekleyen yaklaşık 1 milyon yeni Suriyeli’yi,
Rusya krizini,
ABD’nin PYD’ye desteğini,
Birleşmiş Milletler’in terör yanlısı tutumunu,
içerideki ekonomik sıkıntıları,
artan et ve ekmek fiyatlarını,
artan işsizliği,
yeni anayasa çalışmalarını görmezden gelip, yatıp kalkıp Atatürk portresiyle ilgili bir iddiayı araştırıyor.
Üstelik, parti içi iddiayı.
Allah aşkına;
Haksız mı şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorun çözme dertleri yok, çünkü kendileri sorun. Dünya yanıyor, Türkiye kavruluyor, bazıları 50 gündür duvardaki resmi kimin indirdiğinin peşinde.
Allah akıl fikir versin. Zaten o fotoğrafın sahibi, sizin durumunuzu görmüş olsa, sizi orada bir saniye tutmaz. 50 günde fotoğrafı kimin indirdiğini çözemeyenlerden, ülkeye katkı sunmasını beklemek imkansız olur” demekle?