TBMM kombinasyonları niye böyle çok arttı?

Hep söylüyoruz. Her seçim önemlidir. Ama;
Sanki bu 7 Haziran seçimleri, geçmişe oranla biraz daha farklı bir havaya büründü.
MHP dışında;
Partiler seçim vaatlerini açıkladılar.
Nitekim şu anda sokaklarda, evlerde, sohbetlerde en çok da bu vaatler konuşuluyor.
Hele hele;
Yıllar sonra Yunanistan’da solun iktidara ekonomik vaatlerle gelmesi de en sıcak örnek olduğundan, seçim bildirgeleri olabildiğince ekonomi ağırlıklı görünüyor.

Bu yönde;
AK Parti’nin gerçekçi bulmadığı ekonomik vaatler, en çok CHP’nin seçim bildirgesinde var.
Üstelik CHP’liler bu yönde hayli iddialı.
Örneğin;
2011 seçiminde açıkladığı vaatlere “bu kaynağı nereden bulacaksın” diye soran AK Partililere, Kemal Kılıçdaroğlu “Benim adım Kemal ben bulurum” diyordu.
Kimine göre de inandırıcı gelmiyordu.
Şimdi ise Kılıçdaroğlu, bu kaynağını açıklıyor.
Hem de madde madde.

Mesela;
Asgari ücretin 1500 lira olması.
Emekliye yılda iki kez ikramiye.
Devletin liyakatlı yöneticilerle yeniden yapılandırılması.
Seçim barajının indirilmesi.
Milletvekili adaylarını milletin belirlemesi.
Gizli tanık uygulamasına son verilmesi.
HSYK’nın savcılar ve hakimler olarak ayrılması.
Siyasetin, yargı üzerindeki gölgesinin kaldırılması.
Kredi kartı borcu olanların faizlerinin yüzde 80’inin silinmesi.
Çiftçiye mazotun 1.5 liradan satılması.
Esnafa 1 yıl sıfır faizli kredi.
Askerdeki gençlere maaş.
Çalışan anneye kreş maaşı.
Vs vs...
Tüm bunlar CHP’nin önde gelen vaatleri arasında.

AK Parti, CHP ve MHP’nin dışında baraj sorunu yaşayan TBMM’deki tek parti olan HDP’de de vaatler dikkat çekici.
Örneğin;
HDP, asgari ücreti 1800 lira düşünüyor.
Sınavsız üniversite.
Zorunlu askerliğin kaldırılması.
Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kapatılması.
Başkanlık sistemine geçilmemesi gibi dikkat çekici vaatleri var HDP’nin.

MHP’nin ise;
Büyük bir gizlilikle yürütüldüğü belirtilen seçim beyannamesi henüz açıklanmadı.
Vaatlerin;
4 Mayıs’ta açıklanmasının beklendiği ama Bahçeli’nin bu tarihi geç bularak, açıklama tarihinin erkene alınabileceği konuşuluyor.
Net olmamakla birlikte;
AK Parti’ye oy veren seçmene “İktidar değişirse, sosyal yardımlar aynen devam edecek” mesajının verileceğinin anlatılacağı belirtiliyor.
Yine;
Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılıp F tipi bir cezaevine yerleştirilerek, örgütle olan bağının kesileceği ve hükümetin yürüttüğü “çözüm süreci”nin de sona erdirileceği maddesinin de, MHP’nin seçim beyannamesinde olacağı konuşuluyor.

Muhalafetin;
Bu vaatleri, sözleri doğal olarak etki yaratıyor seçmen üzerinde.
Nitekim, seslenilen kesim, toplumun neredeyse her kesimi.
Ve ağırlıklı olarak ekonomik, yani cebe hitap eden vaatler.
Bu nedenle AK Parti’nin, önceki seçimlere oranla bu vaatler karşısında zorlanabileceği düşünülebilir.
Hatta;
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi başlıklarının ağırlıkta olduğu bir seçim beyannamesi, bu ekonomik vaatler karşısında seçmene yeterli gelmeyebilir.
İşte;
Bu nedenle olsa gerek ki, 7 Haziran’a yönelik türlü türlü TBMM kombinasyonları üretiliyor hemen her yerde.