"YENİ TÜRKİYE"NİN YENİ KURMAYLARI İÇİN ÖNCELİK

Bugün itibariyle;
Türkiye'de bir yeni dönem daha başlıyor.
Kamuoyunda;
"Yeni Türkiye" olarak bilinen ülke yönetim sisteminin kurmayları bugün açıklanacak.
Bir süredir;
Mevcut bakanlıkların bazılarının birleştirilmesi işlemi üzerine çalışılıyordu ki, bu işlem tamamlandı.
Bugün de;
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde görev alacak ilk kabineyi açıklayacak.
Beklenti;
Büyük sürprizlerin yaşanacağı yönünde.
Nitekim;
TBMM içinden bazı isimlerin yanında ağırlıklı olarak, partili olmayan ve konularında uzman, tanınan, deneyimli isimlerin bugün Türkiye'nin yeni bakanları olarak tanıtılması bekleniyor.
AK Parti;
600 kişilik yeni TBMM'de, MHP ile birlikte toplam 344 milletvekili ile yüzde 57'lik bir çoğunluğa sahip.
Bu nedenle;
Yeni kabinede MHP'li isimlerin de olabileceği konuşuluyor ki, kabine ile birlikte gözlerin çevrileceği diğer konu da, ilk kez oluşacak olan Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı görevlerinde.
24 Haziran seçimiyle birlikte Türkiye'de ilk kez yaşanacak bu yönetim biçiminin, 16 yıllık AK Parti iktidarlarında bile şikayet konusu olan bürokratik oligarşiyi aşması, ya da azaltması bekleniyor.
Yanı sıra;
Yeni oluşacak Cumhurbaşkanlığı ofisleriyle birlikte, bazen ayları, bazen de yılları bulan bürokratik tıkanıkların, birleştirilen bakanlıklarla birlikte daha hızlı ve pratik şekilde çözüm bulması da hedefleniyor.

AK Parti ve CHP'de oran
24 Haziran seçimiyle birlikte Bursa'da siyasi partilerin listelerinde en fazla değişim AK Parti'de olmuştu.
TBMM'de;
Hafta sonunda yapılan yemin töreninde -en fazla milletvekili çıkaran partiler arasında- en yoğun heyecan AK Parti'de, en az heyecan da CHP'deydi.
Nitekim;
Bu durum Meclis kürsüsünde de kendisini belli etti.
Çünkü...
AK Partili;
11 milletvekilinden 6'sı (Mustafa Esgin, Refik Özen, Ahmet Kılıç, Vildan Gürel, Zafer Işık ve Atilla Ödünç) ilk kez yemin ederken...
CHP'li;
5 milletvekilinden sadece Yüksel Özkan ilk kez yemin etmenin heyecanını yaşadı.

İşgaller tamam sıra tabelalarda
Özellikle;
Suriyeliler'in bulunduğu Çarşamba ve Altıparmak'tan gelen yoğun şikayetler üzerine, Osmangazi Belediyesi sonunda düğmeye bastı.
Kaldırımı işgal eden eşya, mal ve tabelaların hepsi toplandı, sokak ve kaldırımlar halkın kullanımına açıldı.
Şimdi sırada;
Arapça tabelalar var.
Özellikle Çarşamba'da her yeri saran ve ne yazdığını hiç kimsenin anlamadığı bu Arapça tabelaların bir an önce kaldırılması için gözler Başkan Mustafa Dündar'da.

Büyükşehir bu işi bir de gece yapmalı
Bursa bir deniz şehri.
Ama...
Öyle çok da denizlerden yararlanan, geniş geniş plajları, tesisleri olan bir şehir de değiliz.
Ne Mudanya,
Ne Gemlik,
Ne Karacabey'de,
Hatta ne de İznik Gölü sahilleri, bir Ege gibi, bir Akdeniz sahilleri gibi değil.
Bu nedenle de;
Sahil şeridi daha çok bir gezinti alanı olarak kullanılıyor.
Bu da;
İşportacıların, seyyarların işgali demek.
Gerçi;
Büyükşehir Belediyesi sürekli müdahale ediyor bu duruma.
Ama;
Büyükşehir Zabıtası'nın gündüz yaptığı bu uygulamaları asıl gece yapması gerekiyor.
Görecekler ki, sahiller geceleri işportacılardan geçilmiyor.

Nilüfer'den sonra Akdoğan ve Çelik de değişime destek verdi
Malum;
24 Haziran'dan beri CHP kaynıyor.
Muharrem İnce "bırak" diyor, Kemal Kılıçdaroğlu da "bırakmam" diyor.
Bu yönde;
Bursalı CHP'liler de, her geçen gün ikiye bölünüyor.
Bursa'da;
Genel Merkez'e karşı ilk başkaldırı, Nilüfer İlçe Başkanlığı'ndan gelmiş, Nilüfer Belediyesi'nin başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri de, İlçe Başkanı Turan Tansal'ın açıklamasında yanında yer almışlardı.
Hafta sonunda da;
Eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan ve arkadaşları değişim istedi.
Eski il başkanlarından Metin Çelik'in de hazır bulunduğu ve Genel Merkez'in eleştirildiği kalabalık buluşma, Muharrem İnce'nin tarihi henüz belli olmayan Bursa ziyareti öncesinde, farklı bir durumun oluşmasına yol açtı.