Hava Durumu

YSK BU SEÇİMDE KAFALARI KARIŞTIRDI. YOKSA CHP DE HAKLI, AK PARTİ DE HAKLI GÖRÜNÜYOR

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2019 07:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2019 07:53

Ortada;
Hayli kafa karıştıran ve ilk kez görülen bir durum var.
İstanbul;
İl Seçim Kurulu'nun birleştirme tutanaklarına göre Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında 13.729 oy farkı var.
Bu nedenle;
Mazbata, İmamoğlu'na verildi ve o da koltuğuna oturarak işbaşı yaptı.
Ne var ki;
AK Parti'nin, seçimlerin iptali ve yenilenmesine yönelik olağanüstü itirazı var.
Bu da YSK'da halen görüşülüyor.
Nitekim;
YSK bir ara karar vererek, AK Parti'nin bir itirazını reddetti.
Buna göre;
KHK ile kamu hizmetinden çıkarılanların seçmen sayılmaması konusundaki itiraz kabul edilmedi.
Yani;
KHK'lılar da seçmen sayıldı ve oyları geçerli kılındı.
Ancak ortada bir açmaz var.
O da ilk kez görülüyor.
YSK'nın;
Bu kararına göre, KHK'lıların seçilme hakkı yok ama seçme hakkı var.
Bu da kafa karıştırıyor.

Mesela;
YSK'nın onay vererek seçime girmesinde bir sakınca görmediği ve sonra da belediye başkanı seçilen kişilerin elinden, yine YSK kararı ile mazbataları alındı.
O zaman akla şu geliyor.
Madem bu kişilerin belediye başkanı seçilmesi uygun değildi, o zaman YSK tarafından seçime girmelerine neden onay verildi?
Yine;
Bir başka kafa karıştıran soru daha var.
Mesela;
YSK, AK Parti'nin KHK'lılar ile itirazı kabul edilseydi, bu durum diğer iller için de geçerli olmayacak mıydı?
O zaman tüm illerde seçim yenilenecek miydi?
Gerçekten zor sorular.
Keza;
Bu itirazların bir standardının olması gerekiyor.
Çünkü;
Bir ilde yapılan itiraz kabul edilirken, aynı itiraz başka ilde kabul edilmiyor.
Bu noktada...
Bize göre;
İstanbul'da çok oy alan CHP de haklı, itiraz yapan AK Parti de.
Keza;
YSK 'sınıfta kaldı'.
Hem de pek çok yönden.
Hele hele;
Devlet memuru olması gereken sandık başkanlarını Seçim Kurulları görevlendiriyor ve onaylıyor olmasına rağmen, şimdi yeniden başa dönüp bazı sandık başkanlarının devlet memuru olmadığının görülmesi akıllara ziyan bir durum.
Haliyle de;
Şimdi işin içinden çıkılmıyor.

RENKSİZ PUSULALARA RENKLİ MÜHÜR OLSAYDI GÖZDEN KAÇMAYACAKTI

Salı akşamı;
AS TV'de, AK Partili Hayrettin Çakmak ve CHP'li Gürhan Akdoğan'la da bu konuyu tartıştık.
Nitekim;
Onlar da hemfikirler, Yüksek Seçim Kurulu'nun bu seçimden çok başarısız çıktığına.
Mesela;
Bugün itiraz konusu olan nedenlerden biri de, seçmenlerin bazılarının, mührü, yuvarlak daire içine değil de parti logosuna basması.
Gerçi bunlar da geçerli sayılıyor.
Ancak...
Her şey siyah beyaz olduğu için, logo üzerindeki bazı mühürler görünmemiş.
Oysa;
En azından, mührün kırmızı renkli olması düşünülmüş olsaydı, tüm bu gözden kaçan oyların yeniden sayımına da gerek kalmayacaktı.
Ve tabii;
Bunu da YSK'nın düşünmüş olması gerekirdi.

TOFAŞ'IN BU KARARI HERKESİ KORKUTTU

Kötü haber;
Dün İHA'daki arkadaşlarımız tarafından servis edildi.
Habere göre;
Otomotiv devi TOFAŞ, bu haftadan itibaren vardiya sayısını 3'ten 2'ye düşürüyor.
Fabrika yönetimi;
9 bin olan çalışan sayısını 7 bine düşürdü.
Yani şimdi 2 bin işçiden bahsediliyor ki, ne yazık ki bu durum, yan sanayiyi de hayli olumsuz etkileyecek.
Bu da;
Bursa ve ülke ekonomisi için hiç de iyi değil.
TOFAŞ;
2017'de iç pazarda 900 bin otomobil satmıştı.
Bu sayı;
2018'de 600 bine düştü.
2019 için de 360-420 bin adet arası bekleniyor.
Yani pazar daralıyor.
Doğrusu;
TOFAŞ'taki bu sert fren hiç de iç açıcı görünmüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.