BUSİAD’ı tutana aşk olsun

Bir kişi hipodromda at yarışı seyrediyor. Yarış kızışmış; tuttuğu at almış başını gidiyor ipi göğüslemek üzere… Vatandaş bağırıyor “yürü be koçum kim tutar seni”? Öbür taraftan aynı ata oynayan bir başkası ‘ben tutarım’ diye sesleniyor.
Şimdi de BUSİAD.
SİAD enflasyonunun yaşandığı Bursamızda temsil ettiği güçlü yapı, sahip olduğu Atatürkçü çizgi, Anadolu’daki en büyük işadamı örgütü olma özelliği ve düzenlediği etkinliklerle diğerlerinden pozitif ayrılıyor. Adeta aldı başını gidiyor. Üstelik görüş ve önerileriyse cuk oturuyor.  
Neredeyse hafta geçmiyor ki; bir etkinlik düzenlemesin. Bir yandan uzmanlık grupları öbür yandan yönetim harıl harıl çalışıyor. Önemli etkinliklere imza atılıyor.
Bir bakıyorsunuz bir hafta ‘Kadının İş Dünyasındaki Yeri ve Etkisi’ni ele alıyor. Ertesi hafta ‘Özel Sektörde Yolsuzlukla Mücadele Programını’ işliyor. Bir bakıyorsunuz ‘Gıda Maddesi Olan Yağlarda Taklit ve Tağşiş’ konusunu masaya yatırıyor. Bir bakıyorsunuz enflasyona ilişkin görüş bildiriyor, ya da büyüme rakamlarını değerlendiriyor. 
Ayıptır söylemesi hızına bazen ben bile yetişemiyorum.
Tutana aşk olsun. 

Bursa ipeğindeki son gayretler

Bursa ipeği bir marka idi. Ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi ona da sahip çıkamadık.
Şu sıralar yok olmaya yüz tutan Bursa ipeğini yeniden ayağa kaldırma gayretleri sürüyor. Hem Büyükşehir Belediyesi, hem Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksek Okulu bu konuda oldukça istekli. Öyle ki okul bünyesinde Bursa ipeğine özel bir bölüm açılması da planlanıyor.
İyi güzel de;
İpekböceğinin anası dut ağaçlarının talan edildiği, yerini beton yığınlarının aldığı Bursa’da ipekçiliğin yeniden eski şaşalı günlerine döneceğini herhalde kimse düşünmüyordur.
Fakat inşallah üretimde olmasa da tasarım noktasında faydası olur. 
Keşke değerlerimizi kaybetmeden kıymetini bilebilsek…