Otomotiv öksürdü, ihracat nezle oldu

Kim ne derse desin ülke sanayinde, ülke üretiminde, ihracatında, istihdamında otomotiv sektörünün önemi tartışılmaz.
Öyle ki otomotiv sektörü öksürse bütün parametreler nezle oluyor. 
Umarım nezle, gribe ya da bir başka maraza dönüşmez.
Çünkü bakıyorum eylemler başka sektörlere sıçramış durumda.
Bu yüzden ekonominin sağlam adımlarla yürümesi, ihracat hedeflerine varılabilmesi için başta otomotiv olmak üzere tekstilin, konfeksiyonun, kimyanın makinenin irtifa kaybetmemesi gerekiyor.
Ancak bu irtifa kaybı Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan İhracat rakamlarında net biçimde görüldü.
Açıklanan verilere göre, mayıs ayı ihracatı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 19 oranında geriledi. Rakam 10.8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu rakam, 2023 hedeflerinin oldukça uzağında.
Otomotiv sektörünün ihracatı ise yüzde 27’lik rekor bir düşüşle bütün dengeleri altüst etti.
Fakat bir ayrıntıyı gözden kaçırmayalım
Sektör yüzde 27’lik düşüşe rağmen aylık bazda 1 milyar 481 milyon dolarla ihracat şampiyonluğunu yine kimseye kaptırmadı.
Bu da sektörün önemini net biçimde ortaya koymaya yeter de artar bile.
Tabii ki bu düşüşün temelinde Renault’da başlayıp dalga dalga yayılan ancak büyük ölçüde sonuçlanan işçi eylemlerinin yattığı inkar edilemez. 
Sektördeki kayıp birkaç milyar dolarla ifade ediliyor.
Velhasılıkelam sektör derin bir yara almış durumda. 
Bu yaranın hızla kapanması kaçınılmazdır. 
Bunun için de çalışanından işverenine herkese görev düşüyor.
İhracattaki kan kaybı yalnız otomotivle sınırlı değil pek tabii ki, kimya ve hazır giyim ve konfeksiyon da var.
Bir an önce kendimize gelmemiz şart.

Bursa’nın manzarası daha da kötü

Bünyesinde 5 ihracatçı birliğin bulunduğu Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) kanalıyla mayıs ayında yapılan ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,74 oranında gerileyerek 1 milyar 555.8 milyon dolar olarak belirlendi.
Bu performansla birlikte genel sekreterlik bazında UİB, mayıs ayında Kocaeli’nin de gerisine düşerek yeniden 3. sıraya indi. 
Ocak mayıs döneminde ise hala 2. sırayı koruyoruz. 
Ama böyle giderse ikinciliğimiz tehlikede.
OİB kayıtlarına göreyse mayıs dış satımı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,45 düşerek 1 milyar 281 milyon dolara geriledi.
Bu arada hazır giyim ve konfeksiyondaki düşüş yüzde 23,36,  Tekstilde 18,51, meyve sebze mamulleri yüzde 26, yaş meyve sebze dış satımı ise yüzde 40 oranında düşerek adeta tepetakla oldu.

O halde ne yapmak lazım?

Ne yapılması gerektiğine gelince de; bana göre yapılması gereken, neredeyse son bir yıldır unutulan ekonomiyi hatırlamaktır. 
Öncelikli hale  getirmektir.
Aksi takdirde gitsek gitsek hedefe değil, ancak İnegöl’deki Modef’e gideriz.