Sanayi üretiminde tehlike sinyali mi?

Sanayi üretiminde artış oranı mart ayından itibaren düşüş trendinde. 
Bu durum sanayi üretiminde işlerin hiç de iyi olmadığını gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2015 Mayıs ayına ilişkin açıkladığı sanayi üretim endeksi sonuçları da bunu ortaya koyuyor.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 arttı. 
Ama mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre yüzde 2 azaldı.
Verilerde en dikkat çeken nokta; özelikle madencilik ve taşocakçılığı sektöründeki aylık bazda yüzde 4,2, yıllık bazdaysa 9,9 oranındaki daralma.
Ayrıca imalat sanayi sektörü endeksindeki aylık bazdaki yüzde 2,3’lük kan kaybı da dikkat çeken bir başka veri olarak karşımıza çıkıyor

Bütün veriler eksi vermiyor

Örneğin; elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 1,1 arttı.
Ama bu verilerde de artış oranında bir geri çekilme söz konusu.
Dolayısıyla da zevahiri kurtarmıyor.
Şöyle ki; geçtiğimiz mart ayında sanayi üretimi yüzde 4,7 ile beklentilerin üzerinde artarak yılın zirvesine çıkmıştı. 
Böylece üretimde Nisan 2014’ten beri en yüksek artış gerçekleşmişti.
Peki, 2015 Nisan ayında durum ne dersiniz?
Nisan rakamı da geçen yılın aynı ayına oranla 3,8 lik artışı işaret ediyor.
Ama dikkat ederseniz nisan artış oranında mart ayına göre neredeyse bir puanlık düşüş var.
Mayıs ayı artış oranındaki düşüş ise mart ayına göre yarı yarıya, nisana göre ise neredeyse bir buçuk puan.

İşler göründüğü gibi değil

Verilerden anlaşılan şu;
Doğalgaz tüketiminde mart ayına göre bir azalma var, enerjide de öyle. İhracat ise adeta tepetaklak durumda. Önlem alınmazsa kan kaybı sürecek.
İstihdamdaki azalma işin bir başka boyutu.
İşte tüm bunlar sanayide işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.
Bazı çevreler verilerdeki tablonun iç açıcı olmamasının temelinde, özellikle son bir yıldır unutulan ekonomi ve özellikle son aylardaki seçim süreci ve getirdiği belirsizliğin yattığı görüşünü savunuyorlar.
Ben de aynen katılıyorum.
Fakat bana kalırsa bu durum, Türkiye’nin 2015 büyüme oranına da olumsuz etki yapacaktır.
Eğer yeniden ekonomiye odaklanılmazsa 3,5’lik büyüme oranı bile hayal olabilir. 
Hatta yüzde 3’ün altı konuşuluyor.
Valla görünen köy zaten kılavuz istemiyor.
Sanayide tehlike çanları çalıyor.