2 yıl önce, o da uyarmıştı!

Türkiye’ye ihtiyaç duyulan Otomotiv Test Merkezi’nin Bursa’da yapılmama olasılığını kaleme aldığımızda, Bursa’nın Ankara’dan ve Ankara’nın düşüncesiyle yönetilmek istendiğini de vurguladık.
Yanı sıra…
Bursa’nın beklenti ve çözümleri için bazı milletvekillerinin faal görüldüğüne değinirken, bitmek üzere olan 5 yıllık yasama dönemi için “Bu dönem, var bir şeyler…” demiştik.
TOFAŞ’ta önemli teknik görevler ve DSP’den milletvekilliği yapmış olan Ali Rahmi Beyreli’den tarafımıza ileti var.
Öncelikle..
Konuyu gündemde tuttuğumuz ve paylaştığımız hususlara, teşekkür ediliyor.
Bursa’nın Ankara’dan yönetilmeye çalışıldığı düşüncesine katılıyor. Projelerdeki gecikme ve tıkanıklıklarda, AK Parti’li milletvekillerinin yeterli ve etkin olabilmesi gerektiğini vurguluyor.
Proje için…
Yer seçiminden yönetim ve işletmesine, uluslararası akreditasyondan maliyete kadar, 2 yıl öncesinde açıkladığı sorunsal durum ve düşünceleri anımsatıyor.
Haklı olduğu anlaşılıyor.
Yazarlarımızdan Murat Kuter’e iletilen ve yer verilen düşünceleriyle haklı çıktığını belirtirken, farklı düşünce ve önerilerin dikkate alınmadığına işaret ediyordu.
2 yıl öncesiyle…
Projeyi uygulamak için adım atan ve süreç yürüten Türk Standartları Enstitüsü, bu adım ve oluşturduğu bu konumuyla da tartışılıyodu.
Beyreli, “TSE gibi, bir kamu kurumunun yönetiminde olduğu sürece uluslararası alanda tanınır olmayacaktır. Burada yapılan test sonuçları Otomotiv sanayinin işine yaramayacaktır.  Herhalde işlerine yaramayacak bir rapor için de firmalar bu test merkezini kullanmazlar.” demişti.
Yönetsel olarak…
Anonim şirket kurulması gerektiğini ve bağımsız yapıya sahip olması gerektiğini gündeme taşıyarak, “Ancak bağımsız bir yönetim yapısına sahip olursa bu test merkezi diğer teknik gereksinimleri de sağlaması koşulu ile uluslararası alanda akredite edilebilir, verdiği raporlar uluslararası alanda kabul görebilir.” diyordu.
Bu arada…
CHP Milletvekili Turhan Tayan da, benzer açıklamada bulunmuştu.  Kendisi tarafından 2 yıl önce yapılan açıklama ve uyarılarla bugün haklı çıktığını söylemişti.
Aktardığımız üzere…
O da, demişti!
Son gelişmeleri değerlendirerek, “Akıllarına gelen projeleri yeteri kadar incelemeden, araştırmadan ve planlamadan gündeme getirmekte, karşılaştıkları engellerden dolayı zaman kaybına ve çeşitli spekülasyonlara sebebiyet vermektedirler.” yorumunda bulunuyordu.

BURSA'NIN HAVASI İÇİN GREENPEACE UYARISI!

Yaşanabilir çevre faaliyetleri ve eylemleri yürüten Greenpeace, Bursa’nın hava kalitesini gündemine aldı ve tehlikeli durum uyarısında bulundu.
Kent için…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesinden paylaşılan yeni hava kalitesi ölçümleri, uluslararası ünlü sivil çalışma örgütü tarafından değerlendirildi.
Greenpeace (Yeşil Barış) tarafından kamuoyuna yapılan açıklamayla da, “Kansere yol açtığı kanıtlanmış olan parçacık maddelerin (PM10) günlük ortalaması 24 Aralık Çarşamba günü Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli bulduğu günlük limitin 10 katına kadar çıktı.” deniliyor.
Yanı sıra...
Hava kirliliği seviyelerinin, son 3 günün içerisinde de birkaç kez günlük sağlık sınırlarının 17-18 katı seviyelere çıktığı, önemle vurgulanıyor.
Açıklamada, ertesi günün eve dönüş saatleri olan saat 18:00 civarıyla “cihazın ölçebildiği sınır seviyesinin bile aşıldığı ve bu nedenle hava kirliliğinin ölçülemediği” de vurgulanıyor.
Uyarı yapılıyor…
“Hava kalitesi, önlem alınmasını gerektirecek seviyededir.”

“ÖYKÜLERDE BURSA…”

Büyükşehir Belediyesi’nin, bağlı Bursa Kültür A.Ş.  aracılığıyla kazandırdığı yeni yayınlardan “Öykülerde Bursa…”, Türk edebiyatının eserlerinde, Bursa satırlarına yer veriyor.
Mustafa Başpınar’ın derlemesinde, ünlü romancı, gazeteci ve yazar Halit Rıfkı Kâray’dan, ruhani kent Bursa’nın sanayi konumuyla beraber, veciz sözlerini okuyorduk.

“Aşağıda Bursa’da, müezzinler ezanlarını okumuşlar, bu yönde fabrikalar kalın düdükleriyle öğle dinlenmesinin bittiğini haber vermişlerdi.
Artık tâ akşama kadar, işleyen çarklardan başka bir ses duyulmayacak, yalnız bacalar ateşli nefesleriyle sıcak sıcak soluyacaktı.”