Bir acayip durum!

Türkiye’de bir algı…
“Gelişmiş ülkeler, doğruyu düşünüyor ve yapıyor”
Cep telefonu, hayatın parçası!
Sözlü ve yazılı iletişimin de yanı sıra, fotoğraf ve videolar çekiliyor, internet bağlantısı kuruluyor.
Teknoloji ilerledikçe…
…Ve!
Rekabet geliştikçe…
GSM operatörleri, kapsama alanı, güçlü telefon ve internet gerekçesiyle baz istasyonu denilen frekans noktalarını artırıyor.
Mevzuat, sağlık, hukuk ve görüntü açısından tartışmalara neden olan baz istasyonları, öyle bir ağ durumuna vardı ki…
Etraf, baz altı!
Sağlık açısından…
GSM operatörleri ve bazı bilim ve düşünce çevreleri, herhangi bir zararından söz etmedikleri gibi, aksine farklı düşünce ve itirazlar da var.
Hatta…
Yasa ve yönetmeliklerin delinmeye ve aşılmaya çalışıldığına ilişkin öyle gelişmeler de yaşandı ki, aydınlatma direklerinden ışıklı tabela şekline kadar, kamuflaj uygulamalar da gündeme geldi.
Gelişmiş ülkeler, doğruyu düşünüyor ve yapıyor ise, neden kentlerinin çatıları, kavşakları ve direklerinde, tek veya birden fazla baz istasyonu yok?
Bilmiyorlar mı?
Yapamazlar mı?
Böyle bir tartışma ve soru işaretlerine olası yanıtlar için de, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin ne diyeceğine odaklanmak gerekiyor.
Bursa’da, tepkiler arttı.
Çarpıcı bir örnek, Yıldırım ilçesinde!
Kaplıkaya Mahallesi’ndeki Sukent Sitesi’ndeki apartmanın duvarına, boylu boyunca dev pankartla tepkiler sergileniyor.
Mahalle sakinleri olarak…
“Dikkat” çekiliyor!
Sitenin yanındaki trafonun çatısındaki çıkıntı için “Gizli baz istasyonu” vurgusu yapılıyor.
Uygulama kınanıyor.
Çağrı ve uyarı mesajıyla da, “Sağlığımıza zarar veren baz istasyonlarının kaldırılmasını istiyoruz. Kaldırılması için gerekli tüm çabayı göstereceğiz.” deniliyor.
Tepkinin nedeni ve şekli, demokrasi ve insan hakları kavramları açısından, Türkiye’nin toplumunda, gelinen noktayı da gözler önüne seriyor.
Demokrasi önemsenirken…
Yaygın bir tepkinin çarpıcı eylemi yapılıyor, kendilerine kulak verilme ve muhatap alınma sorunu da yaşanıyor.