Bursa, iktidardan çok şeyler bekliyor!

Bir süredir...
Bursa’da, AK Parti’yi dinliyoruz.
Adayların belli olmasıyla…
Süreç hareketlendi.
Büyükler konuşuyor.
Bülent Arınç’la…
Ağabey vardı.
Veda ediyor, uğurluyoruz.
Mehmet Müezzinoğlu’yla…
Yeni ağabey, yeni ağabey oldu.
Arınç’ın vurguladığı üzere…
“Herkese ağabey denilmez!”
Böyle söylerken…
Müezzinoğlu’nun sorumluluğu da, önem taşıyor.
Dün…
AK Parti’nin Bursa’da, genel seçim kampanyası başlatıldı.
Teşkilat mensupları ve adaylarla…
Sahaya, göreve uğurlanış oldu.
Başbakan Yardımcısı ve hükümetin sözcüsü olarak çok önemli ve yoğun bir görevi yürüten Arınç, milletvekilliğini yaptığı Bursa için “Allah’ın bir lütfu” diyordu.
Rotasyonla Bursa’dan aday gösterilen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da, yeni dönemin iddiasını ortaya koymak isterken, “Hazır mıyız Bursa!” diye seslendi.
Geçen yıl 4 yılla…
İşlerin çokluğu ve harcamalar anlatılırken, Arınç’ın bizlerle buluşmasında yapılan sunumda, fark edilmeyenler ve pek anlatılmayanları görmüştük..
Böyle bir durum vardı, ancak vaat edilen bazı büyük ölçekli projelerin başlayabilmesi, farklı gerekçelerle de mümkün olamadı.
AK Parti’ye kentten desteğe bakarsak…
Bursa, hizmette en fazlası bir yana, hak ettiğini alabilmesi gereken bir kent.
Zaman kaybına tahammülü yok.
Çözümler, tam gerekiyor.
Böyle bir kent olarak…
Devam eden beklenti ve umutlarla yeni 4 yıl geliyor.
Kürsüden daima övgülerle söz edilen bir Bursa, beklentilerin gerçekleşebilmesi için hem iktidar hem de muhalefetin milletvekillerinden yine görev bekleyecektir.
Birincil görev, iktidarda olacaktır.
Bursa için…
İddialı AK Parti, olası yeniden iktidarlığı dönemiyle yeni 4 yılı, geçen 4 yıldan kıyaslanamayacak kadar da iyi değerlendirmelidir.

Olası yeniden iktidarda, gözler onlarda!

Açıkçası…
AK Parti’nin Bursa’dan aday gösterdiği isimlerden bazıları için kente neler verecekleri, neler yapacakları ve seçilmeleri durumunda kentte olup olmayacakları açısından tereddüt taşıyoruz.
Açıkçası…
Teşkilatın yanı sıra, sivil toplum örgütleriyle de yapılan eğilim yoklamasına rağmen, duyulmayan ve bilinmeyen, hatta adaylığına şans bile verilmeyenlerden, listeye girenler olduğu konuşuluyor.
Açıkçası…
Teşkilattan kopuk, medyayı ziyaret etmeyen, sivil toplum örgütlerinin geneli yerine önemli görülen bazılarını önemseyen ve gündemde olmayan isimlerin tartışma konusu olduğunu duyuyoruz.
Hatta…
Adaylık süreciyle beraber, şimdiden farklı gerekçelerle ziyaret ve görüşme taleplerini kabul etmeme davranışında olanlar, hayal kırıklığını şimdiden yaşatıyorlar.

CHP, kendi halinde yaşıyor!

Bazen…
CHP’yi anlamakta, zorluk çekiyoruz.
Söylediğimiz…
Siyasi değil, mesleki düşünceye dayanıyor.
Genel seçim süreciyle…
Önemli örgüt toplantıları, dayanışma ve motivasyon organizasyonları düzenleniyor, ancak medyaya katılım davetleri yapılmıyor.
Uygun görülenler…
Medyaya, bültenle servis ediliyor.
Yani…
Nasıl göstermek ve halk tarafından nasıl okunmasını ve bilinmesini istedikleri haliyle yazılanlar ve fotoğraflar, bizlerin önüne geliyor.
Sıklıkla…
Demokrasi açısından iktidarı eleştiren, özellikle medyayı öne süren CHP, kendisi söz konusu olduğunda, aksine medyayla karşılaşma ve paylaşımı kısıtlayıcı davranıyor.
Politikası ve iddiası için halkı öne süren CHP, kamusal görevle halk tarafından denetim anlamına gelen medyadan uzak duruyor.