Bursa’nın kıymeti…

Bursa’nın kendi insanı için yaşanabilir kent ve ayrıca bir turizm kenti olabilmesi, öyle çok kısa zamanda ve kolay olmayacak.
Belediyelerin karar ve uygulamaları, tek başına yeterli değil. Halkın kendisine ve işletmecilere de görev düşüyor.
Bursa’nın kıymetini bilmek, yolun başlangıcı!
Kentin potansiyelini değerlendirmek, bugünü ve geleceği doğru okumak gerekiyor. Çözüm ve beklentileri, ortak doğruyla gerçekleştirebilmek gerekiyor.
Birkaç yıldır…
Turizm kenti olabilmek, Bursa için güzel, hoş bir söylem ve hedeftir, ancak yerel yönetiminden halkına kadar, herkesin görev ve sorumluluğu bulunuyor.
Markalaşmak da, sadece sanayi için geçerli değil, pek çok alan gibi, turizmde de önem taşıyor. Halkın tutumu da, kentin marka olabilmesine etkendir.
Turizm denilince…
Koza Han’ı, çay bahçesiyle gün doğarken açmak ve geceyle buluşurken kapamaktır. Restore edilen hanlarını, esnafıyla örtmemektedir.
Sabahın bir vaktiyle, çay ve simitle gazeteleri okumaya ve sohbete başlamaktır. Güzel fotoğrafların çekilmeye başlanmasıyla yeni günü karşılamaktır.
Bir kentin halkının, turistlerle de beraber, kendi kentinden keyif alabilmesidir.
Böyle bir Bursa…
Durum böyle olunca, elbette bir büyük kent ve turizm markası olabilmek isteyen kentte, hizmet sektörü, artık daha da önem oluşturmaktadır.
Yerlisiyle yabancısıyla…
Bursa’nın kıymetinin bilinmesi ve yeniden keşfedilmesi, günlük hayatın içerisindeki halkına kolaylık ve hoşluk, tatil günlerinde keyif, kente anlam, değer katar ve yüceltir.
Açıkçası…
Bursa, önce kentlisiyle de keşfedilmeyi bekliyor. Böyle bir keşifle kentin sahipliğinde ve misafirperverliğinde, işletmeciliğin de markalaşması, vizyonu gerekiyor.
Genç Rıdvan Gültekin, işte böyle bir kıymet, beklenti ve hedeflerin kentinde, vizyon ve girişimciliğiyle marka yolunda yürümüyor, koşuyor.
Bursa’nın yeşili, deresiyle kucakladığı Doburca’da, “Derebahçe” adıyla güzel bir işletmecilik örneği sergileyen Gültekin, beklenti ve memnuniyetin çıtasını yükseltmiş bulunuyor.
Çay bahçesi, kahvaltı ve ızgara ürünlerinin servis edildiği tesis, kentin tabiatını, havasını, suyunu kullanıyor ve detaylar da önemseniyor. Tabiatla barışık ortam… Çocuklara park ve küçük at türü olan; Midilli… Mescit… Açık otopark…
Gaye, reklam değil… Kentin kıymeti ve toplumun talepleri dikkate alındığında, işletmecilik farkıyla nelerin yapılabileceği ve kazanılabileceğidir…
Kentin yerlisini, yerli ve yabancı turisti Bursa’da görebilmek güzeldir, ancak konuk edebilmenin, turizmden de yerelde gelir elde edebilmek için hizmet sektörü gerekiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Büyükşehir Belediyesi’nin işlettiği sosyal tesisler için Gültekin’in deneyimlerini de daima önemsiyor.
Nitekim…
Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara Kalesi’nde gerçekleştirdiği Bursa Konuk Evi’nin işletmeciliğini de, Gültekin’in üstlendiğini öğrendik.
Bursa’nın yerel yönetimiyle kazandırılan, başkentteki 9 bin dolayındaki Bursalı bürokratı da buluşturacak olan Bursa Konuk Evi, bir Bursalı eliyle de hizmet verecek.